İSLAM’A DAVET NASIL OLMALIDIR?

İnsanları inanmaya zorlamamak gerekir. Dinde zorlama yoktur. Bir insan Allah’ın varlığının delillerini aklıyla keşfetmiş de ona yaklaşmanın yollarını arıyorsa o kimse aradığını kesinlikle bulur. Allah’ın varlığına dair her türlü delil, inkar eden bir kimsenin gözlerinin önüne serilse bile o kimse Allah’ın varlığına inanmaz.

Kimi dine davet etmek gerekir?

Din içinde iyiliği ve adaleti barındırır. Din kimsenin tekeline verilmiş değildir. Allah her inanana oku ve hikmetini düşün diye emretmiştir. Dine davet her Müslüman’ın dini görevidir. Allah’ın  bizi davet ettiği şeye çağıracağımız kimseler Allah’ın varlığına inanan kimseler olmalıdır yoksa boşuna kürek çekmiş oluruz. Allah’ın varlığını, birliğini akli delillerle idrak eden kimse ondan gelmiş nakli deliller üzerinde düşünür ve doğru bulursa kabul eder. Nakli deliller Allah’ın dilediği gibi aktarılırsa kişi tereddütsüz dini kabul eder ama ayetlerin içine insan yorumu karışmışsa inanmakla inanmamak arasında bocalar durur.

Bir ateisti inandırmaya çalışmaktansa inancı olan bir insanın inancını geliştirmesine yardımcı olmak daha evladır. Böylece gayretimizin meyvesini alır, Allah’ın rızasını kazanmış oluruz. Rabbimiz bu konuda Peygamberimizi dahi uyarmıştır. Allah’ın davetine çağıracağımız kişinin rengi, cinsiyeti, milliyeti, zenginliği, fakirliği bir önem taşımaz. Allah, kişinin iyi bir insan olmasına önem verir ve iyi insanların iyiliğini daha da ziyadeleştirmek, onlara yol göstermek ister. Ey Ehli Kitap, iyilikte birbirinizle yarışın, der.

İnsanları seküler bir hayat tarzına yönlendirenler kimlerdir?

Bir çok insan din adamlarının din dışı yorumlarından dolayı dinlerden uzaklaşmışlardır. Hayat tarzı olarak seküler yaşamayı benimsemişler ve dünya hayatına odaklanmışlardır. Bu insanlar gerçeklere ulaşabildikleri takdirde Rabbimizin davetine geri dönerler. Her ne kadar seküler bir hayat tarzı benimsemiş olsalar bile Allah inancına sahiptirler çünkü insan gören göze, işiten kulağa sahipse ve aklı da Allah’ı inkar etmesine muhalefet ediyorsa o zaman o kimse hep arayış içinde olacaktır. 

Kur’an mealleri hatalı tercüme edilmektedir ve Allah dilediğine hidayet nasip eder, diyerek insanlara imtihanın ve indirilen müjde ve uyarıların gereksizliği düşündürülmektedir. 

Alın yazısı diye bir şeyler icat eden din adamları ayetleri de buna göre tercüme etmişledir ve “Allah dilediğine hidayet nasip eder.” demişlerdir. 

Halbuki ayetlerde Allah dileyene hidayet nasip eder, denilmektedir. Allah; kim hidayet diler, doğru yolu bulmak isterse, doğru yolu bulmasına yardım ettiğini söylemektedir. 

Zalim kimselerin arkadaşları şeytanlardan oluşur. Bu şeytanlar insanlardan da olabilir, cinlerden de olabilir. 

Allah’a emanet olun. Selam ve saygılarımla.