İSLAM’DA RUH GÖÇÜ VAR MIDIR?

Müslümanlıkta ruh göçünün olduğunu belirten ayetler var, diyen kimseler vardır. Gerçekten Kur’an’ı Kerim’de ruh göçünü tasdik eden ayetler bulunuyor mu yoksa bu bir yanıltma metodu mudur? Bu yazım bunlarla ilgilidir.

Son zamanlarda Müslümanların bir kısmı ruh göçüne iyiden iyiye inanmaya başlamışlardır. Ruh göçü anlayışının temeli Hint dinlerine dayanmaktadır. İslam’la uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Bu inanç 19 yüz yılın başlarında ortaya çıkmıştır.

Ruh göçünün Türkçe karşılığı ruh göçü veya yeniden doğuştur. Batı dillerinde reenkarnasyon olarak geçen bu terim insan öldükten sonra ruhunun başka bir vücutta hayat bulması anlamında kullanılmaktadır. Bu giriş ve çıkışların tekrarlanması ile ruhun her giriş ve çıkışta biraz daha olgunlaştığını kabul edip savunan bir inanç sistemidir.

Ruh göçünün İlahi dinlerce bir dayanağı yoktur. İlahi dinlerde ruh hakkında bize bildirilen şey şudur: Öldükten sonra kıyamet kopuncaya kadar ruh ile beden arasına bir engel konur. Ruh bedenle irtibata geçemez. Allah’ın dilemesi başka tabi ki. Allah dilerse ölen kişilerin ruhu kıyamet kopmadan önce de bir mucize olarak kendi bedenlerine geri dönebilir. Bunun örnekleri Kur’an’ı Kerim’de verilmektedir.

Kur’an’ı Kerim’deki kıssalar ruh göçüne örnek teşkil etmez. Bunlar kesinlikle mucizevi olaylardır. Yahudileri yıldırım çarpmış, büyük bir kısmı ölmüştür. Allah’tan bir lütuf olarak ve Allah’a şükretmeleri etmeleri için ölenlerin ruhları kendi bedenlerine geri iade edilmiştir ve ölen kimseler dirilmişlerdir. Yahudilerin yıldırım çarparak ölmelerini ve tekrar dirilmelerini ruh göçüne örnek vermek yanlış olur. İlgili ayet mealleri aşağıdadır.

4: NİSA / 153. Ehli kitap gökten kendilerine bir kitap indirmeni istiyor. Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi: “Bize Allah’ı göster.” demişlerdi. Zulümlerinden dolayı yıldırım canlarını aldı. Onlara açık deliller geldikten sonra tutup buzağıyı İlah edindiler. Musa’ya apaçık bir yetki verdik.

2: BAKARA / 55. 56. Ya Musa sen bize Allah’ı açıkça göstersen bile asla sana inanmayacağız, dediğiniz zaman bakınırken yıldırımlar sizi yakalamıştı. Belki teşekkür edersiniz, diye öldükten sonra sizi diriltmiştik.

15: HİCR / 14, 15. İnkâr edenlere gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar yine de inanmazlar: “Gözlerimiz boyandı, bize büyü yapıldı.” derler.

10: YUNUS / 97. Onlara bütün mucizeler hep birden gelse, yine de o acıklı azabı (cehennemi) görünceye kadar inanmazlar.

İsa Peygamber, mucize olarak ölüleri diriltmekteydi. Bu örneklerde de ruhlar kendi bedenlerine geri dönmüştür. Ölen kimselerin ruhlarının kendi bedenlerine geri dönmesi, öldükten sonra tekrar diriltileceğimize ve hesap vereceğimize örnek teşkil etmektedir. Bu dirilmeler ruh göçü kapsamında ele alınamaz çünkü ruhlar farklı bir bedene girmemiş kendi bedenine geri dönmüştür. İlahi dinlere göre ruh ancak ait olduğu bedene geri döner. Bedenden bedene geçmez.

3: AL-I İMRAN / 49. Elçi İsrail oğullarına: “Ben size Rabbinizden ayetlerle geldim.” dedi.  Ben, Allah’ın izniyle size çamurdan bir kuş yaparım ve onun içine üflerim. O bir kuş olur. Körü ve alaca hastalığını tedavi ederim. Ölüyü diriltirim. Evlerinizde yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Eğer inanıyorsanız elbette bunlar sizin için elçiliğime dair delillerdir.

5: MAİDE / 109. O gün Allah elçileri toplar ve onlar: “Size ne cevap verelim, bizim bilgimiz yok. Gaybı bilen ancak sensin.” derler.

5: MAİDE / 110. Allah: “Ya Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi; beşikteyken ve yetişkinken insanlarla konuştuğun zaman seni Ruh’ul Kudüs İle desteklediğimi; sana yazmayı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğrettiğimi; çamurdan bir kuş sureti yaptığını iznimle içine üflediğini ve onun bir kuş olduğunu; alacayı ve körü iznimle iyileştirdiğini; ölüleri iznimle dirilttiğini; İsrail oğullarına açık delillerle geldiğinde onların içlerinden inkar edenler, bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediklerinde; onları senin başından savdığımı, hatırla.” dediği zaman…

Cahil dervişler, tıpkı Hint inanışlarında olduğu gibi bedenlerine zulüm ederek ruhlarını terbiye ettiklerini ileri sürmüşlerdir. Tuz ekmek yemişler, paspal giyinmişlerdir. Cahil insanları arkalarına takmışlardır. Cahil kimseler bu kimseleri Allah dostu gibi görmüşler ve Allah’a itaat eder gibi bunlara itaat etmişlerdir. 

Halbuki İslam’da insanın kendi vücuduna eziyet etmesi haramdır. Allah, insanın gücü nispetinde temiz ve güzel giyinmesini; temiz şeyler yiyip, temiz şeyler içmesini emreder.

İnsan öldükten sonra ruhu ailesinin ziyarete gelir mi?

Ruh konusunda biz insanlara fazla bir bilgi verilmemiştir. Ölünce ruh bedenden ayrılır ve vücut işlevselliğini kaybeder. Hareketsiz kalır ve çürür, toprak olur. Ruh hakkında birçok dinsel mitler mevcuttur. Öldükten sonra insanın ruhunun gezdiği ve hatta kendi evine ziyarete geldiği gibi söylentiler vardır ama bunlar doğru değildir. Bu söylentiler İlahi olan ya da olmayan bütün dinlerde vardır. Hristiyanların inancına göre ölenin ruhu pazar günleri evine uğrar ve ailesini ziyaret eder. Yahudilerin inancına göre ölenin ruhu cumartesi günleri evine uğrar ve ailesini ziyaret eder. Müslümanların inancına göre ölenin ruhu cuma günleri evine uğrar ve ailesini ziyaret eder. İlahi Kitapların hiçbirinde ölen ruhların evlerini ziyarete geldiklerine dair açık bir ayet yoktur. 

53: NECM / 31. Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah’ındır. Sonuç olarak, kötülük yapanları yaptıkları ile cezalandıracak, güzel davrananları da daha güzeliyle mükafatlandıracaktır.

İslam’da insan dünyaya bir defa gelir. Hayatın bir başlangıcı ve bir de sonu vardır. Ahiret inancı vardır. Dünyada yapılan amellere karşılık olarak ceza ve mükafat inancı vardır. Müslüman’ın temizliği sadece kendi ruhunda değil bütün çevreyle olan ilişkilerinde de ortaya çıkar: Müslüman sosyal çevresiyle olan ilişkilerinde, doğa ile olan ilişkilerinde, Rabbi ile olan ilişkilerinde temiz kalmaya dikkat etmelidir. Bu ilişkileri düzgün yürüten bir insan temizlenmiş olur ve ruhu huzur bulur.

Bir Müslümanın ruhu, çevresine karşı merhametli olduğu, bencil, kibirli ve Rabbine karşı nankör olmadığı zaman olgunlaşır. Olgunlaşan insan Rabbinin rızasına kavuşur ve mükâfatı hak eder. Mükafat hem dünyada hem de ahirette verilir. 

Selam ve dua ile kalın. Allah’a emanet olun. 🌺👋👋