Bir zamanlar, renkli ve büyülü kırlarda yaşayan güzel bir kelebek varmış. Adı Pırıltıymış çünkü kanatlarında gökkuşağı gibi parlayan ışıklar varmış. Pırıltı, arkadaşları arasında en hızlı uçan kelebekmiş. Her zaman neşeli ve enerjik bir şekilde etrafta dolaşırmış.

Bir gün, Pırıltı kırlarda yeni bir arkadaş bulmuş ve onunla tanışmış. Bu arkadaşın  adı Tırtıl’mış. Küçük Tırtıl, Pırıltı’nın güzel kanatlarına hayran kalmış ve bir gün kendisinin de böyle güzel kanatlara sahip olmak istediğini söylemiş.

Pırıltı, Tırtıl’a onun nasıl bir kelebek olabileceğini anlatmaya başlamış: “Tırtıl, sen şu an güzel bir tırtılsın ve her aşamanın kendi güzellikleri vardır. Önemli olan içinde bulunduğun anın tadını çıkarmak ve büyümek için sabırlı olmaktır.” demiş.

Tırtıl, Pırıltı’nın söylediklerini dinlemiş ve onunla birlikte zaman geçirmekten çok keyif almış. Pırıltı, Tırtıl’a kırlarda dolaşmayı, güzel çiçeklerin kokusunu duymayı ve birlikte dans etmeyi öğretmiş.

Zaman geçtikçe, Tırtıl büyümeye başlamış ve bir kozaya dönüşmüş. Koza örülürken Tırtıl kozanın içinde merakla beklemiş. Bir süre sonra kozayı delerek dışarı çıkmış ve tam bir kelebek olmuş!

Tırtıl,  kelebek olunca uçarak Pırıltı’nın yanına gelmiş ve ona teşekkür etmiş. Artık kendisinin de güzel kanatlara sahip olduğunu görmek onu çok mutlu etmiş. Pırıltı ve Tırtıl birlikte uçmuşlar, dans etmişler ve maceralara atılmışlar.

Bu masal, sabır, büyüme ve kendini keşfetme üzerine bir öyküdür. Her canlının kendi özel süreçleri ve zamanlamaları vardır. Önemli olan her anın tadını çıkarmak ve içimizdeki potansiyeli keşfetmektir. Sonuç olarak, Pırıltı ve Tırtıl gerçek dostlar olmuşlar ve birlikte hayatın güzelliklerini keşfetmeye devam etmişler.

Umarım bu kelebek masalı hoşunuza gitmiştir!❤️ Yeni masallarda buluşmak üzere. 🌺