
Evrenin genişlediğini dair kanıtlar artmaya devam ediyor. İlk önemli ipuçlarından biri kırmızıya kaymadır. Kırmızıya kayma, bir galaksi bizden uzaklaştıkça artar çünkü bir galaksi, ışığın dalga boylarını diğerlerinden daha güçlü bir şekilde yayar ya da emer. Galaksi uzaklaştıkça emisyon ve soğurma özellikleri daha uzun dalga boylarına kayar. Gerileme hızı ne kadar artarsa o kadar kırmızı hale gelir ve bu olaya da kırmızıya kayma denir.
Hubble’ın ölçümleri, bize uzak bir galaksiden gelen dalga boylarının kırmızıya kayması, bize yakın olan galaksiden gelen dalga boylarının kırmızıya kaymasından daha büyük olduğunu göstermiştir. Hubble yasası olarak bilinen bu ilişki, istikrarlı bir biçimde genişleyen bir evrenden beklenen bir ilişki olmuştur. Hubble yasası = bir galaksinin gerileme hızının, galaksinin mesafesinin Hubble sabiti adı verilen bir miktarla çarpımına eşittir.
İyi bir cihaz kullanarak yakın gökadalardaki kırmızıya kayma etkisi ölçülebilmektedir ve yakın gökadalardaki kırmızıya kayma etkisi uzaklardakilere nispeten hafif kalmaktadır. Uzak gökadalardaki kırmızıya kayma etkisi hem müthiş bir olgudur hem de bunlardan bazıları ışık hızının yüzde 90’ından daha hızlı uzaklaşıyor gibi görünmektedir.
Hubble’nin diğer önemli bir kısma yaptığı katkısı da gökyüzünde farklı yönlere dağılmış görünür galaksilerin sayısını sayması ve bunların oldukça düzgün dağılmış olduklarını bulmasıdır. Hubble sabitinin değerinin, her yönde aynı görünüyor olması, düzgün genişlemenin zorunlu olduğunun bir kanıtıdır. Modern araştırmalar evrenin büyük ölçüde homojen olduğu temel ilkesini doğrulamaktadır.
Yakındaki gökadaların dağılımında her ne kadar kümelenmeler görülse de uzak gökadalarda hatırı sayılır bir tek düzeliğin mevcut olduğu, daha derin araştırmalar sonucunda ortaya konulabilmektedir.
Mesela, Samanyolu iki düzine galaksiden oluşmuş bir düğümde bulunuyor; bunlar yerel üst küme adıyla anılan bölgeden çıkıntı yapan bir gökada kompleksinin parçalarıdır. Bu kümelenme hiyerarşisi yaklaşık 500 milyon ışık yalı boyutlara kadar takip edilmiştir.
Hubble yasasını test edebilmek için gökbilimcilerin galaksilere olan uzaklığı ölçebilmeleri gerekiyor. Bir mesafeyi ölçme yöntemi, bir galaksinin görünür yüzündeki parlaklığını gözlemlemekle elde ediliyor. Örneğin, eşit büyüklükte görünen iki galaksiden biri diğerinden dört kat daha sönük görünüyorsa sönük galaksi parlak galaksiden iki kat daha uzakta olduğu tahmin ediliyor. Bu beklenti görünür mesafe aralığının tamamında test edilmiştir.
Bunun aksi teorileri ileri sürenler de var. Daha sönük galaksinin daha uzakta olmayabileceğine dikkat çekiyorlar ama neyse ki önümüzde kırmızıya kayması daha büyük olan nesnelerin daha uzakta olduğunun kanıtlanmış olması gibi doğrudan bir gösterge var. Hubble yasası sadece evrenin genişlemesini açıklamakla kalmaz. Aynı zamanda evrenin yaşını hesaplamak için de kullanılabileceğinden dolayı önem arz etmektedir. Gökbilimciler, genişlemenin yaklaşık hızını belirlemiş bulunuyorlar fakat henüz hiç kimse ikinci değeri kesin olarak ölçemedi.
Kaynak
Sicientific American