
Huri, meallerde cennette erkekler için yaratılmış cennet kadını olarak bildiriliyor ve bu kadınlar cennete giden erkeklerle evlendirilecek, deniliyor. Burada şu sorun var: Erkek ve kadın arasında, mükafatlandırma konusunda sanki bir adaletsizlik yapılacakmış gibi bir durum ortaya çıkıyor. Kur’an Allah’ın Kitabıdır. Allah kullarına adaleti tavsiye eder. Adaletsiz davrananları cehenneme hapsedeceğini ve onların oradan asla kurtulamayacağını vurgular.
Akla şu sorular gelmektedir: İnsanlardan adalet isteyen, adaletsiz olanları cehennemle uyaran Rabbimiz insanları mükafatlandırırken kadın, erkek ayırımı yapmış olabilir mi? Elbette olmaz. O zaman bu meallerde ya kasıtlı bir hata ya da bir çeviri yetersizliği var ya da uydurma rivayetlerin tesiri altında ayetlere meal verilmektedir. Örneğin, Allah’ın adaletini aşağıdaki ayet ve mealinde görmekteyiz.
(اِنَّ الْمُسْلِم۪ينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِت۪ينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِق۪ينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِر۪ينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِع۪ينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّق۪ينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّٓائِم۪ينَ وَالصَّٓائِمَاتِ وَالْحَافِظ۪ينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِر۪ينَ اللّٰهَ كَث۪يرًا وَالذَّاكِرَاتِ اَعَدَّ اللّٰهُ لَهُمْ مَغْفِرَةً وَاَجْرًا عَظ۪يمًا)
33: AHZAB / 35. Muhakkakki Müslüman erkeklere ve kadınlara; mümin erkeklere ve kadınlara; Allah’a itaat eden erkeklere ve kadınlara; dürüst erkeklere ve kadınlara; sabırlı erkeklere ve kadınlara; saygılı erkeklere ve kadınlara; yoksullara yardım eden erkeklere ve kadınlara; oruç tutan erkeklere ve kadınlara; avrat mahallini açmayıp koruyan erkeklere ve kadınlara; Allah’ı çok hatırlayan erkeklere ve kadınlara Allah, büyük bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaat etmiştir.
Huri Ne Demek?
Meallerde huri diye çevrilmiş olan bu kelime Kur’an’ı Kerim’de hur olarak geçiyor. Hur kelimesi Kur’an’ı Kerim’de dört ayette geçmektedir: Duhan Suresi 54. ayet, Tur Suresi 20. ayet, Vakı’a Suresi 22. ayet, Rahman Suresi 72. ayet.
Hur kelimesi “güzel” anlamındadır. Hur sözcüğünün güzel anlamında kullanıldığı, ayetlerden de anlaşılmaktadır. Bu güzellik, cennetle mükafatlandırılmış mümin kadınları tasvir etmektedir.
Mümin olarak ölen ve mükafatlandırılan, insanlardan ve cinlerden olan kadınlar, yeniden yaratılışta çok güzel yaratılmış ve cennetle mükafatlandırılmıştır. Bu güzel mi güzel mümin kadınlar; Kur’an’ı Kerim’de inci misali, yakut ve mercan misali olarak betimlenmektedir.
Yeniden yaratılışta, kadınların yeni bir yaratılışla yaratılacağı, mümin kadınların çok güzel olacağı, rahat atlastan koltuklara kavuşacağı, çevresinde hizmetçiler bulunacağı ve cennette rahat edeceği bildirilmektedir.
Bu ayetleri incelediğimiz zaman meallerde “huri” olarak adlandırılmış kadınların, erkeklere mükafat olarak cennette özel yaratılan cennet kadınları olmadığını, dünyadan cennete göç eden mümin kadınlar olduğunu görebiliyoruz. Onların böyle bir güzelliğe ve rahatlığı kavuşmalarının sebebinin, dünyada yaptıkları iyi işlerin karşılığı olduğunu da ayetlerden anlıyoruz.
Allah’ın ayetlerinde insanların yeni bir yaratılışla yaratılacağı, kafirlerin çok çirkin, müminlerin çok güzel olacağı, insanların artık ikinci bir ölüm yaşamayacağı, bildirilmiştir. Mümin erkek ve kadınlardan her birinin güzel gözlere sahip olarak yaratılacağı, müşriklerin ayetleri görmezden gelmesinden dolayı ahirette kör olarak yaratılacağı bazı ayetlerle bize bildirilmektedir.
Duhan Suresi 54. ve Tur Suresi 20. ayette gelecek zamanın hikayesi olarak evlendirmekten söz edilmektedir. Tamamen erkeksiz bir topluluktan yani sırf kadınlardan oluşan bir topluluktan bahsederken Arapçada هُنَّ (hünne) zamiri kullanılır. Arapçada erkek ve kadın karışık topluluklardan bahsederken (هُمْ) “hum” çoğul zamiri kullanılır. (وَزَوَّجْنَاهُم) derken ayette bir ortak (هُمْ) zamirin kullanıldığını görüyoruz ve buradan yola çıkarak cennette bekar kadınlarla bekar erkeklerin evlendirileceğini anlayabiliriz.
Evli olarak vefat eden çiftlerden her ikisi de mutlaka cennete girecek, diye bir kural yok çünkü her birey kendi yaptıklarından hesaba çekilecek ve ona göre cennete veya cehenneme sevk edilecektir.
Eşleri, çocukları ve torunları mümin olarak ölenlerin, aileleriyle hep bir arada olacağı ayette bize bildiriliyor. Erkeklere özel cennette yaratılmış, cennet kadınları olduğuna ve dünyadan gelecek erkeklerle evlendirileceğine dair hiçbir kanıt bulamadım. Hurilerle ve cennette verilecek mükafatlarla ilgili ayetleri yazının devamında veriyorum.
RAHMAN SURESİNDE CENNET: Kadınlarla ilgili ayetler
55: RAHMAN / 46. Rabbinin makamından korkan kimse için iki cennet.
(وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ)
55: RAHMAN / 48. Bol meyveli kalın ağaç dalları.
(ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ)
55: RAHMAN / 50. Her ikisinde de akıp giden iki pınar.
(ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ)
55: RAHMAN / 52. Her ikisinde de meyvelerin hepsinden çiftler.
(ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ)
55: RAHMAN / 54. Onlar orada uzuvsuzdur, onlardan önceki insanlar gibi adet görmezler.
(ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ)
55: RAHMAN / 56. Yüzleri kalın astardan yapılmış yastıklara yaslanırlar. Her iki cennette de ürünleri toplamak kolaydır.
(مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ)
55: RAHMAN / 58. Mümin kadınlar yakut ve mercan gibidir.
(كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ)
55: RAHMAN / 60. İyiliğin karşılığı ancak iyilik olmalı değil midir?
(هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ)
55: RAHMAN / 62. O ikisinden ayrı iki bahçe daha.
(وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ)
55: RAHMAN / 64. Kop koyu bir yeşillik.
(مُدْهَٓامَّتَانِۚ)
55: RAHMAN / 66. İkisinin içinde de kuvvetli akan iki göz pınar.
(ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ)
55: RAHMAN / 68. ikisinde de meyveler, hurma ve nar.
(ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ)
55: RAHMAN / 70. İçlerinde hayırlı, güzel kadınlar.
(ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ)
55: RAHMAN / 72. Çadırlarda hur (genç ve güzel kadınlar).
(حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ)
55: RAHMAN / 74. Onlar, onlardan önceki insanlar gibi adet görmezler. Cinler değil.
(لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ)
55: RAHMAN / 76. Onlar umut ettikleri zarif, güzel minderlere ve yataklara ulaştılar.
(مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ)
55: RAHMAN / 77. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetini inkar edeceksiniz?
(فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ)
55: RAHMAN / 78. Azamet ve şeref sahibi Rabbinin ismi ne yücedir.
(تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ)
DUHAN SURESİNDE CENNET VE HURİ: Kadın, erkek tüm müminleri Allah’ın rahmeti kapsamına alan ayetler.
44: DUHAN / 51. Muhakkakki onlar emin bir yerdedir.
(اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي مَقَامٍ اَم۪ينٍۙ)
44: DUHAN / 52. Bir cennette ve bir pınar başında.
(ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۚ)
44: DUHAN / 53. İpekten ve atlastan elbiseler giyerek karşılıklı otururlar.
(يَلْبَسُونَ مِنْ سُنْدُسٍ وَاِسْتَبْرَقٍ مُتَقَابِل۪ينَۚ)
44: DUHAN / 54. İşte böyle, biz onları hur gözlü (güzel gözlü) biriyle evlendirmişizdir.
(كَذٰلِكَ۠ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ ع۪ينٍۜ)
44: DUHAN / 55. Orada güven içinde her türlü meyveden isterler.
(يَدْعُونَ ف۪يهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ اٰمِن۪ينَۙ)
44: DUHAN / 56. Onlar cehennem azabından korunmuştur. Orada ilk ölümlerinden başka ölüm tatmazlar.
(لَا يَذُوقُونَ ف۪يهَا الْمَوْتَ اِلَّا الْمَوْتَةَ الْاُو۫لٰىۚ وَوَقٰيهُمْ عَذَابَ الْجَح۪يمِۙ)
44: DUHAN / 57. Rabbinin lütfuna andolsun ki bu büyük bir muvaffakiyet
(فَضْلًا مِنْ رَبِّكَۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ)
44: DUHAN / 58. 59. Öyleyse onlar kolayca bunları hatırlasınlar, diye biz onu senin dilinde kolay anlaşılır kıldık. Biraz bekle muhakkakki onlar da bekliyorlar.
(فَارْتَقِبْ اِنَّهُمْ مُرْتَقِبُونَ فَاِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ)
TUR SURESİNDE CENNET VE HURİ: Cennete giden kadın ve erkek tüm müminleri kapsayan ayetler
52: TUR / 20. Biz onları “güzel gözlü” biriyle evlendirmişizdir ve onlar sıra sıra yastıklara yaslanmışlardır.
(مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى سُرُرٍ مَصْفُوفَةٍۚ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ ع۪ينٍ)
52: TUR / 21. İman edenlerin, iman eden çocuklarını da iman eden torunlarını da onlara katarız. Biz onların amellerinden bir şey eksiltmeyiz. Her insan, kendi kazandığının rehinidir.
(وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَاتَّبَعَتْهُمْ ذُرِّيَّتُهُمْ بِا۪يمَانٍ اَلْحَقْنَا بِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَمَٓا اَلَتْنَاهُمْ مِنْ عَمَلِهِمْ مِنْ شَيْءٍۜ كُلُّ امْرِئٍ بِمَا كَسَبَ رَه۪ينٌ)
52: TUR / 22. Onlara canlarının istediği et ve meyvelerden yağdırırız.
(وَاَمْدَدْنَاهُمْ بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِمَّا يَشْتَهُونَ)
52: TUR / 23. Orada kapışılan bir bardak içki var ki… Onun içinde boş söz ve günah yoktur.
(يَتَنَازَعُونَ ف۪يهَا كَأْسًا لَا لَغْوٌ ف۪يهَا وَلَا تَأْث۪يمٌ)
TUR / 24. Serpilmiş inci misali gençler, hizmet için onların etrafında dolaşırlar.
(وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَهُمْ كَاَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ۬ مَكْنُونٌ)
52: TUR / 25. Toplanıp birbirlerine dünyadan sorular sorarlar.
(وَاَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلٰى بَعْضٍ يَتَسَٓاءَلُونَ)
52: TUR / 26. Biz buraya gelmeden önce ailemiz içinde korku içindeydik, derler.
(قَالُٓوا اِنَّا كُنَّا قَبْلُ ف۪ٓي اَهْلِنَا مُشْفِق۪ينَ)
52: TUR / 27. Allah iliklerimize kadar işleyecek azaptan bizi korudu.
(فَمَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَا وَوَقٰينَا عَذَابَ السَّمُومِ)
52: TUR / 28. Biz önceden ona yalvarıyorduk. Muhakkak ki merhametli olan O’dur.
(اِنَّا كُنَّا مِنْ قَبْلُ نَدْعُوهُۜ اِنَّهُ هُوَ الْبَرُّ الرَّح۪يمُ۟)
VAKIA SURESİNDE CENNET VE HURİ: Cennetteki mükafatlar ve cennete girecek olan ümmetler
56: VAKI’A / 15. 16. Onlar karşılıklı ve harika koltuklar üzerinde yaslanmışlardır.
(عَلٰى سُرُرٍ مَوْضُونَةٍۙمُتَّكِـ۪ٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِل۪ينَ)
56: VAKI’A / 17. Onların etrafında dolaşan ölümsüzleştirilmiş küçük çocuklar.
(يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَۙ)
56: VAKI’A / 18. 19. Kaynağından kadehlerle, testilerle, sürahilerle; başlarını ağrıtmayan ve akıllarını gidermeyen içecekler.
( بِاَكْوَابٍ وَاَبَار۪يقَ وَكَأْسٍ مِنْ مَع۪ينٍ )
(لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنْزِفُونَۙ)
56: VAKI’A / 20. Beğendikleri meyve çeşitlerinden…
(وَفَاكِهَةٍ مِمَّا يَتَخَيَّرُونَۙ)
56: VAKI’A / 21. Kuş eti ve canlarının çektiği şeylerden…
(وَلَحْمِ طَيْرٍ مِمَّا يَشْتَهُونَۜ)
56: VAKI’A / 22. 23. (Hur göz) Güzel göz… Mümkün olan misali, tıpkı inciler gibi.
(وَحُورٌ ع۪ينٌۙ كَاَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ۬ الْمَكْنُونِۚ)
56: VAKI’A / 24. Yapıyor oldukları şeylere karşılık bir mükafat.
(جَزَٓاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ)
56: VAKI’A / 25. Onlar, orada ne bir günah işlerler ne de bir boş söz işitirler.
لَا يَسْمَعُونَ ف۪يهَا لَغْوًا وَلَا تَأْث۪يمًاۙ
56: VAKI’A / 26. 27. Yalnızca kitapları sağdan verilenlere selam selam, denir.
(اِلَّا ق۪يلًا سَلَامًا سَلَامًا وَاَصْحَابُ الْيَم۪ينِ مَٓا اَصْحَابُ الْيَم۪ينِۜ)
56: VAKI’A / 28. Dalları eğilmiş kiraz ağaçları.
(ف۪ي سِدْرٍ مَخْضُودٍۙ)
56: VAKI’A / 29. 30. Sık dizilmiş ve uzamış ağaç gölgeleri.
(وَطَلْحٍ مَنْضُودٍۙوَظِلٍّ مَمْدُودٍۙ)
56: VAKI’A / 31. Akar sular.
(وَمَٓاءٍ مَسْكُوبٍۙ)
56: VAKI’A / 32. 33. Kesinti ve engel yok, bolca meyve.
(وَفَاكِهَةٍ كَث۪يرَةٍۙ لَا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍۙ )
56: VAKI’A / 34. Kabartılıp, yükseltilmiş ve serilmiş yataklar.
(وَفُرُشٍ مَرْفُوعَةٍۜ)
56: VAKI’A / 35. Muhakkak ki biz kadınları yeni bir yaratılışla yaratmışızdır.
(اِنَّٓا اَنْشَأْنَاهُنَّ اِنْشَٓاءًۙ)
56: VAKI’A / 36. 37. Onlar genç yaşıtlardır. Lisanları güzel, eşiyle muhabbetli kadınlardır.
(فَجَعَلْنَاهُنَّ اَبْكَارًاعُرُبًا اَتْرَابًاۙ)
56: VAKI’A / 38. 39. 40. Kitapları sağ taraflarından verilmiş olanların bir bölümü evvelkilerden, bir bölümü de sonrakilerdendir.
(لِاَصْحَابِ الْيَم۪ينِۜ۟ثُلَّةٌ مِنَ الْاَوَّل۪ينَۙ وَثُلَّةٌ مِنَ الْاٰخِر۪ينَۜ)ü
Sonuç
Kur’an’ı Kerim’de huri ile ilgili ayetlerin hepsini ve meallerini de verdim. Ayrıca cennetle ilgili verilmiş ayetlerin bir kısmını da verdim. Ayetlerde erkeklere özel, cennette yaratılmış, cennet kadınlarından söz edildiğini göremedim. Hur sözcüğünün güzel anlamında kullanıldığını gördüm. Belki bazı erkekleri irşad etmek için fantezilerle dolu yorumlara ihtiyaç duyulmuş ve mealler buna uygun yazılmış olabilir diye düşünüyorum.