
İyi akşamlar sevgili hanımlar, şunu iyi bilesiniz ki kadınların ezilmesi İlahi dinlerden kaynaklanmıyor. Geleneksel kültürlerin dinleri abluka altına almasından kaynaklanıyor. Allah bize: “Siz birbirinizdensiniz. Bizim yanımızda hiç bir farkınız yok. Biz sizi takva sahibi (güzel ahlak sahibi) olmanıza göre değerlendiririz.” diyor.
Eğer bir erkek bir kadını aşağılıyor, haklarına tecavüz ediyorsa kendi cinsini yani insan cinsini aşağılıyor. Dolayısıyla da kendini aşağılıyor ama farkında değil.
İsteklerimiz ve Gerçeklerimiz
Rahat giyinmek, rahat gezmek elbette hepimizin hakkı. Kim bunu istemez ki ama bir de gerçekler var: Medeni kanunda tek eşlilik var ama bu kağıt üzerinde kalıyor.
Erkeklerin büyük bir bölümü metres tutuyor ya da sevgilisi var. Dindar geçinen erkekler de “Allah dört evlenmeye izin verdi.” yalanını ileri sürerek metres tutuyor çünkü fiziki güç de maddi güç de ellerinde.
Kadın hem evde hem de iş yerinde çalışıyor. Erkek, akşam olunca yorgun argın olan eşinden hizmet bekliyor, yardım da etmiyor ancak eksik yazıyor.
Kadın çalışsa da çalışmasa da erkeklerden bazıları gelirini eve getirmiyor. Başka kadınlarla yiyor. Bazen de hayat kadınlarına para yetiştiremediği için uçan kuşa borçlanıyor. Boşanırken de borcun yarısını ihanet ettiği eşine bırakıyor.
Bazen, edinilen malı paylaşmamak için de bir yol buluyor. Yol bulamazsa eşini öldürüyor ve namusumu kirletti, deyip ceza indirimi alıyor. Saymakla bitmiyor ki… Kadınların çok azı müstesna, çoğu madur oluyor.
Kadınlar birbiriyle rekabet içinde gibi giyiniyor. Bundan fayda sağlayan yine erkekler oluyor. Kadınların çoğu haksızlığa uğruyor. Erkek eşi yaşlanınca gidip kızı yaşında birini buluyor.
Erkek, kendi de yaşlı olmasına rağmen, etleri pörsümeye başlamış eşini, gözünün eriştiği, kendini teşhir etmiş, taptaze kadınlarla kızlarla kıyaslıyor. Neden kendimi mutlu etmiyeyim, imkanım var, dünyaya bir daha mı geleceğim, diye düşünüyor.
Temsilde hata olmaz. Öyleyse kendi nefsinizden bir pay biçin: Önünüze buruşuk elmalarla taze elmalar getirseler hangisine el uzatırdınız? Elbette taze olana çünkü buna sahip olma imkanı size sunulmuş, bulunuyor.
İşte tam bu noktada; genç kadınların, yaşlı kadınların uğradıkları bu haksızlıkları göz önünde bulundurması gerekiyor. Her kadının, bir gün kendinin de yaşlanacağını ve tam hayat arkadaşına ihtiyacı olduğu bir dönemde yapayalnız yalnız ve çaresiz kalacağını, hatırlaması gerekiyor.
Kadının Örtünmesi Neye Yarıyor?
Bana katılırsınız veya katılmazsınız bilemiyorum ama bence örtü yaşlı ve genç kadınları eşit duruma getiriyor. Kadınlar arası rekabeti ortadan kaldırıyor. Ben, başımı ailem ya da kocam istedi diye örtmüş değilim. Bu bana çok mantıklı geliyor. Bir kadının başını örtmesi de yetmiyor. Gözünü de şehvetle bakan gözlerden uzak tutması gerekiyor.
Erkeklerin maddi imkanları var, fiziki güçleri var. Erkek, eşini aldattığı zaman Eşine sen bana hesap soramazsın, diyor. Sormaya kalksa dövüyor. Yasalar kadını yeterince korumuyor. Kadınlar gururlarından hep mutlu kadın rolünü oynuyor.
Mahalle baskısı var, koca baskısı var. Hangi kadın başını kaldırıp da hakkını arayabilecek durumda acaba söyler misiniz?
Evlenme vaadiyle kandırılmış, hamile bırakılmış binlerce kadın veya kız var. Tecavüze uğramış, ensest ilişki mağduru olmuş ve kimseyle paylaşamamış olan kadınlar, kızlar var. Sokaklara dökülsek bunları gerçekten değiştirebileceğimize inanıyor musunuz?
İnsan hakettiğini yaşar. Güzel ahlakın ve fedakarlığın olmadığı bir yerde vicdan ve adalet de olmaz.