KUR’AN’I KERİM’İN ÖĞRETİLERİ DOĞRULTUSUNDA KADIN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞI

Kur’an’ı Kerim’in öğretileri, kadın haklarına ve özgürlüklerine büyük bir vurgu yapmıştır. Hz. Muhammed, insanları güzel ahlaklarına göre değerlendiren bir yaratıcıdan bahsederken, o yaratıcının, kadın-erkek eşitliğine ve kadınların özgürlüğüne verdiği önemi yansıtmıştır. Bu yazıda, Kur’an’ı Kerim’in kadınlara tanıdığı haklar, özgürlük anlayışı ve bu konudaki önemli hükümler ele alınacaktır.

Kadınların Özgürlük Aşkı ve İslam’ın Getirdiği Kadın Hakları

Kadınlar, Hz. Muhammed’in yanında yer aldılar çünkü o kadın erkek ayrımcılığı yapmayan, insanları güzel ahlaklarına göre değerlendiren bir yaratıcıdan söz ediyordu.

İşte o yaratıcı, evlenecek kadının hür olmasını şart koşuyordu. Kadınlar, özlem duydukları hürriyet aşkıyla her şeyi terkederek bu davanın savunucusu ve yayıcısı oldular çünkü Allah dosttu ve evli kadınların özgür olmasını istiyordu.

Özgürlüğüne Kavuşturulmayan Kadına Nikah Kıyılması Yasak

Kur’an’ı Kerim’in öğretilerine göre, evlenecek kadının hür olması şart koşulmuş ve özgür olmayan kadına nikah kıyılması yasaklanmıştı. Bu durum, kadınların özgürlük aşkıyla, Allah’ın öğretilerini savunup yaymalarına sebep olmuştu.

Allah, özgür olmayan kadınlarla mümin erkeklerin evlenmesini haram kılıyordu. Ne olursa olsun artık Medine Şehir Devletinde özgür olmayan hiç bir kadına resmi nikah kıyılmayacaktı.

Evliliklerde bundan başka bazı şartlar daha getirildi. Bu şartlardan biri, evlenecek kadına evlilik sigortası sayılan mehir verilmesiydi. Mehir miktarı, evlenecek çiftlerin üzerinde anlaştığı ve nikah kıyılmadan önce kadına verilen maddi bir değerdi. Ayrıca çok önemli olan ve hakkında iki ayet indirilen bir şart daha vardı. İşte o önemli şartı içeren ayetler:

4: NİSA / 128. Bir kadın, kocasının kendisine kötü davranmasından ve üstüne evlenmesinden korkarsa evleneceklerinde aralarında bir sözleşme yapmaları günah değildir. Nefislerde kıskançlık mevcuttur. Sözleşme yapmak hayırlıdır. Eğer takva sahibi olursanız ve iyi geçinirseniz (Allah sizden razı olur). Sizin yaptıklarınızdan kesinlikle Allah’ın haberi olur.

4: NİSA / 129. Hırslansanız bile kadınlar arasında asla adaleti sağlayamayacaksınız. Sevgiyle meyletmeyecek ve onu muallakta gibi bırakacaksınız. Şayet (aranızda) bir sözleşme yapılır ve takva sahibi olursanız, Allah günahlarınızı bağışlar.

Evliliklere, evlilik sözleşmesi yapılması şarttı da getirilmişti. Ancak Bunlar tamamlandıktan sonra resmi nikah kıyılması mümkündü. Nikah kıyıldıktan sonra da bir yemek davetiyle evlililiğin ilan edilmesi ve ondan sonra gerdeğe girilmesine izin veriliyordu.

Evliliğin sıhhati açısından, resmi nikah kıyılırken kadının özgürlüğü ön planda tutulmuş ve özgür olmayan kadınlara nikah kıyılması yasaklanmıştı. Ayrıca evlenilecek kadının da evlenilecek erkeğin de muhsan kişi olması şartı getirilmişti.

Evlilik Şartları ve Muhsan Kavramı

Türkçemizde eril dişil ayırımı yoktur fakat bazı dillerde bu ayrım vardır. Arapça dili de bu dillerden biridir. Arapça’da kelimeler eril ve dişil olduğu için ayetlerde bu kelime kadın için “muhsenatün” olarak, olarak geçer. Türkçe’deki kelimelerde eril ve dişil gibi bir kelime ayırımı olmadığı için bu kelime Türkçe’ye ancak “muhsan” olarak çevrilebilmektedir.

Muhsan kadınlar ve erkekler, Allah’ın istediği güzel sıfatları üzerinde toplayan kişilerdir. Bu kavram, iffetli, özgür, rüştünü ispat etmiş ve imanlı kişileri ifade eder. Evlenilecek kadının bu özelliklere sahip olması önemlidir. Ayrıca eşler arasında evlilik sözleşmesi yapma ve erkeğin evleneceği kadına mehir ödeme şartı da getirilmiştir.

Kur’an’ın 4. sûresinde (Nisa) geçen ayetler, kadınların özgürlüğüne ve muhsan olmalarına vurgu yaparak evlenme şartlarını belirtmiştir. Ancak, sonraki kuşaklar ve uydurulan rivayetlerle, bu öğretilerin gerçek anlamından uzaklaşılmış ve yanlış yorumlar ortaya çıkmıştır.

4: NİSA / 24. Allah’ın size yazdığı ve evlenmeyi size helal kıldığı kadınlar: Sadece sizin inancınıza sahip olan, rüşdünü ispat etmiş, imanlı, iffetli, özgür, iyilik yapan iyi kadınlardır. Zina etmeyerek iffetli yaşamanız, mallarınızla istemenizdir. Onlardan biriyle mutlu olmak istediğiniz takdirde hakkı olan mehri kendilerine vermenizdir. Size helal kılınan şeylerin ötesinde aşağılanırsınız. Allah’ın hükmüne uyduktan sonra aranızda anlaşıp memnun kaldığınız şeyde (mehirde) size bir günah yoktur. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibidir.

4: NİSA / 25. İçinizden biri uzun bir süre imanlı, iffetli, özgür, rüştünü ispat etmiş iyilik yapan iyi bir kadını nikahlayamadıysa o halde (kitap ehlinden veya diğer mümin kavimlerden) sizin inancınıza sahip olan, mümin genç kızlarınızdan birini nikahlasın. Allah sizlerin imanını bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde ailelerinin izniyle ve mehirlerini güzelce vererek onlardan gizli dost edinmemiş, zina etmemiş, imanlı, iffetli, özgür, rüştünü ispat etmiş, iyilik yapan iyi birini nikahlayın. Eğer onlar bir hayasızlık yaparlarsa o halde onlara verilecek ceza sizden iyilik yapan, imanlı, iffetli, özgür, rüştünü ispat etmiş bir kadına verilecek cezanın yarısıdır. Bu izin içinizden günaha girmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlayan ve esirgeyendir.

Her iki ayette muhsenatun kelimesi geçmektedir. Bu kelime; imanlı, iffetli, özgür, rüştünü ispat etmiş iyilik yapan, iyi bir kadın anlamındadır. Yani, İslami evlilik şartlarına sahip olan bir kadın.

Köle Kadınlarla Evlilikte Muhsan Kavramı

Bu yasak, mümin köle kadınlara da özgürlük yolunu açtı. Allah’ın indirdiği hükümlerden sonra eğer Müslüman bir erkek mümin ve köle bir kadınla evlenmeyi arzu ederse evlenmeden önce onu özgürlüğüne kavuşturması gerekiyordu çünkü özgürlüğüne kavuşturulmayan bir kadına resmi nikah kıyılması yasaklanmıştı.

Evlenilecek kadının özgür kadın olması, özgürlüğü olmayan kadınla evlenmenin mümin erkeklere haram olduğu Kur’an’ı Kerim’de sık sık vurgulanmıştır. Ancak, sonraki kuşaklar, Allah’ın özgür kadınlarla evlenin emrini köle özgür olmadığı için köleye nikah kıyılmaz, köleyle nikahsız olarak yatılıp kalkılır, köle maldır şeklinde yorumlamışlardır.

Halbuki Allah, özgür kadınla evlenin, diye emrederken köleye nikah kıyılmaz, demek istemiyor. Evleneceğiniz kadın özgür değilse önce onu özgürlüğüne kavuşturup sonra evlenin, diyor ve özgürlüğü olmayan bir kadınla evlenmeyi mümin erkeklere haram kılıyor.

Allah’ın indirdiği hükümde evlenilecek kadın, köle bile olsa “muhsan” bir kadın olma şartı aranıyor çünkü mü’minlerin müşrik ve inkar eden kimselerle evlenmesi haram kılınmıştır fakat bu hüküm de sonraki kuşaklar tarafından, mümin olmayan köleye nikah kıyarsan haram, nikahsız yatarsan helal anlamında yorumlanmıştır. İslam’a yakışmayan cariyelik sistemi İslam’a yapıştırılmıştır. Birkaç basit hamleyle cahiliye hükümlerine geri dönülmüştür.

24: NUR / 3. Zina eden müşrik erkeklerden ve zina eden müşrik kadınlardan başkası zina eden kimselerle evlenmez. Müşriklerle ve zina edenlerle evlilik müminlere haram kılındı.

Eğer köle kadınlarla nikahsız yatıp kalkmaya izin verilmiş olsaydı, zinanın ve müşriklerle evlenmenin yasaklanmasının hiçbir anlamı kalmazdı çünkü zina insanları hayvan seviyesine düşürür, sağlığını kirletir. Cinsel hastalıklara maruz bırakır.

Sen elhamdülillah Müslümanım de… Akabinde köleye nikah kıyılmaz çünkü Allah’a buna izin verdi diye Allah’a iftira at… Savaşta esir aldım diye hangi hastalığı taşıdığı belirsiz müşrik bir kadınla, nikahsız yat, kalk… Her türlü cinsel hastalığa maruz kal… Sonra getir bunu, nesline ve ırkına taşı… Bu mu senin Müslümanlığın?.. Hala bir öz eleştiride bulunmayacak mısın?.. Hala Kur’an ne diyor açıp bakmayacak mısın?..

İslami Öğretilere Göre Özgür Kadından Anlaşılması Gereken

İslami öğretilere göre özgür kadın baskı altında olmayan kadındır. Özgür kadın eve kapatılan kadın değildir. Özgür kadın toplum içinde kendi namusunu kendi kollayıp koruyan kadındır.

Özgür kadın dilediği mesleği seçer. Kadınlar; şu meslekleri seçebilir, şu meslekleri seçemez, diye Allah bir sınır koymamıştır ve meslek seçimini kadının kendi reyine bırakmıştır. İslam’da kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmıştır. Kadın yapmak istemediği veya gücünün yetmeyeceği bir mesleği icra etmeye zorlanamaz.

Her kadın yapabileceğine kanaat getirdiği mesleği seçmekte serbesttir. Allah’ın hükümlerinde kadınlar aleyhine herhangi bir engel yoktur. Ancak insanların koyduğu hükümler kadınları bazı meslekleri yapmaktan men etmektedir. Kadınlar askerlik yapamaz, kadınlar yönetici olamaz, vs.

Sonuç:

Hz. Muhammed’in, Kur’an’ı Kerim’in hükümleri doğrultusundaki öğretileri, kadın hakları ve özgürlükleri konusunda, çağdaş ve ileri bir perspektif sunmuştur. Ancak zamanla yapılan yanlış yorumlarla ve uygulamalarla, bu öğretiler gerçek anlamından sapmıştır. Kadınların özgürlüğü ve eşitliği, İslam’ın temel prensiplerindendir ve bu ilkelere uygun yaşanan bir hayat, gerçek İslam’ı yansıtacaktır.

Cariyelik ve kölelik hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız, doğru adrestesiniz. Lütfen okumaya devam edin. Aşağıdaki linki tıklayarak yeni bilgilere ulaşabilirsiniz.

https://vesileyanik.net/2024/04/19/peygamberimizin-kole-ve-cariyeleri/