İnsanoğlunun hayatı boyunca Allah’ın rahmet ve merhametiyle kuşatıldığına dair inancı, insanın dünyevi yaşamını sürdürürken Allah’ın rehberlik ve korumasına dayanan derin bir güven duygusunu besler. Bu yazıda, Allah’ın rahmetinin ve merhametinin insan hayatındaki rolünü ele alacak, insanların ibadetlerine olan yükümlülüklerini ve bu yükümlülüklerin getirdiği anlamı tartışacağız.

Allah’ın uyarıları bize olan rahmetinden kaynaklanır. Allah’ın rahmeti bu dünyada bütün insanların üzerinedir. Temsilde hata olmaz, bir anne çocuğunu sokağa gönderirken ona bir zarar gelmesin ister. Nelere dikkat etmesi gerektiğini evladına sıkı sıkıya tembihler, bu evladına olan sonsuz sevgisindendir.

İşte bunun gibi: Rabbimiz de biz kullarının zarara ziyana uğramadan, bu dünyada mutlu bir hayat sürmemizi ister.  Allah, bu hayatımızda onun nasihatlarına uyarak mutlu olmamızı ve ilerideki hayatımızda da bizleri hayal bile edemeyeceğimiz nimetler içerisinde cennetlerinde misafir etmeyi arzu eder.

Merhamet ve rahmetinin sonsuz olduğunu, samimi olarak tövbe edersek bizi bağışlayacağını fakat bir ömür, bilerek zulmeder ve ölümün kaçınılmaz olduğu zaman geldiğinde tövbe edersek, tövbelerimizin kabul edilmeyeceğini bize bildirir. Kabul edilebilecek tövbeler, bilmeyerek yapılan günahların “günah olduğunu öğrenince” acilen yapılan samimi tövbelerinizdir, der.

Allah’ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı var mı?

Allah’ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur fakat bizim Onun rahmetine, merhametine ihtiyacımız vardır. Bundan dolayıdır ki namazlarımızı kılmalı ve diğer ibadetlerimizi yerine getirmeli ve iyi bir insan olmayı prensip edinip, çevremize de tavsiye etmeliyiz. Böyle yapmak bizim lehimizedir çünkü Allah dostlarını nankör kullarından değil, nimetlerine şükreden eden kullarından seçeceğini bildiriyor.

37: ZÜMER / 7. Eğer inkâr ederseniz şüphesiz Allah size muhtaç değildir. Allah, kullarının inkâr etmelerine razı olmaz ama lehlerine olmasından dolayı teşekkür etmelerine razı olur. Hiçbir günahkâr diğerinin günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. Şüphesiz o sinelerdekini çok iyi bilen ve size yapmış olduklarınızı haber verecek olandır. 

Rabbimize ne kadar çok teşekkür edersek, Rabbimiz de bizim üzerimizdeki nimetini o kadar çok artıracağını vadetmektedir. Bundan dolayı her işimize başlarken Allah’ın adıyla başlamalıyız ve işimizi bitirirken Elhamdülillah (Övülmek Allah’a mahsustur) diyerek, bitirmeliyiz.

Sonuç: Allah’ın merhameti ve rahmeti insan hayatının merkezindedir. İnsanlar, bu merhamet ve rahmetin farkında olarak ibadetlerini yerine getirmeli ve iyi bir insan olmayı prensip edinmelidirler. İbadetlerimiz, Allah’a olan şükranımızı ifade etmenin bir yolu olarak değerlidir ve bu şekilde Allah’ın nimetlerine teşekkür ettiğimizde, Allah’ın daha fazla lütufta bulunacağı vadini hatırlamalıyız. Allah’ın adıyla işe başlamak ve O’nu övmekle bitirmek, hayatımızı anlamlı kılar ve bize manevi bir huzur ve güven duygusu verir.