Evlilik, insan hayatında belki de en karmaşık ve derin deneyimlerden biridir. İki farklı insanın hayatlarını birleştirerek ortak bir yol çizmeleri, yaşamlarını birbirlerine bağlamaları ve birlikte büyümeleri, evliliğin özünü oluşturur. Ancak, evliliğin kaderle mi yoksa iradeyle mi ilgili olduğu konusu, uzun yıllardır insanların düşündüğü ve tartıştığı bir meseledir.
Evlilik kavramı, birçok insan için kaderin bir yansıması olarak görülür. Bazıları, eşlerinin kaderlerinin birbirleriyle önceden belirlenmiş olduğuna inanır. Onlara göre, herkesin hayatında bir “ruh eşi” vardır ve bu kişiyle karşılaşmak, kaçınılmazdır. Evlilik, bu iki ruhun kaderi olarak kabul edilir ve bu nedenle bazı insanlar için evlilik kararları, kaderin doğal bir sonucu gibi algılanır.
Ancak, diğer bir bakış açısı da evliliğin tamamen insan iradesine bağlı olduğunu savunur. Bu görüşe göre, insanlar kendi eşlerini seçme ve ilişkilerini yönetme konusunda tam bir özgürlüğe sahiptirler. Herkes, kendi tercihleri ve değerleri doğrultusunda bir partner seçebilir ve ilişkilerini şekillendirebilir. Bu bakış açısına göre, evlilik bir kader meselesi değil, tamamen irade meselesidir.
Evliliğin Kaderi ve İnsanın Özgür İradesi Arasındaki Dengeler
Bu konu, insanların anlaması açısından oldukça karmaşık olabilir ancak her iki etkenin de rol oynadığı söylemek doğru olur: Allah, evlenebileceğimiz sayısız seçenek hazırlamış ve bunları katında bir kitaba kaydetmiştir. Allah, bu seçenekleri yalnızca Allah’a mahsus bir ilim olan kader ilmini kullanarak hazırlamış ve katında bir kitaba kaydetmiştir. Bu, bu işin kaderle ilgili olan kısmıdır.
Bu hazırlığı, insanı irade sahibi kılmak ve imtihan etmek için yapmıştır. İnsanın yaşarken yapma olasılığı bulunan, tüm iyi ve kötü seçenekler, bu seçeneklerin içinde bulunur. Allah, bu seçenekleri kolayca hazırlayıp katında bir kitaba kaydettiğini bildirmektedir.
Allah insanı imtihan etmek ve ahiretteki yerini tayin etmek için her kavme kendi lisanında elçiler göndermiştir. Bu elçiler, insanlar için bir ödül ve huzur mekanı olarak tasvir edilen cennetlere nasıl gidileceğine rehberlik eder. Allah, göndermiş olduğu elçilerin uyarılarını dikkate almayan kimselerin cehennemlere gideceğini bildirir. Bu uyarılar eş seçiminde de öne çıkar. Bu işin iradeyle ilgili olan kısmı da işte burada başlar.
Evleneceğimiz kişi karşımıza nasıl çıkar?
Allah eş seçiminde müşrik erkek ve kadınlarla evlenmeyi mümin erkek ve kadınlara haram kılar ama tercihi kişiye bırakır. Kişi, mümin birini tercih ederse Allah onun kalbinden geçenleri bilir. Allah, önceden hazırlamış olduğu mümin biriyle evlenme seçeneklerini kişinin önüne getirir. O kimse evlenmeyi tercih edebileceği mümin kimselerle karşılaşır ve onlardan biriyle evlenir.
2: BAKARA / 221. Müşriklerle iman etmedikçe evlenmeyin. Müşrik bir kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye ondan daha hayırlıdır. Müşrik bir erkek, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan daha hayırlıdır. Mümin erkekler müşrik kadınlarla nikahlanmasın. Mümin kadınlar da müşrik erkeklerle nikâhlanmasın. Onlar sizi ateşe davet ederler. Allah, size ayetlerini açıklıyor. Sizi cennete ve bağışlanmaya davet ediyor. Umulur ki insanlar, Allah’ın nasihatlerini hatırlarında tutarlar ve onlara uyarlar.
Allah’ın uyarılarına önem vermeyen kişi de kendi tercihine göre biriyle evlenmek ister Allah kişinin kalbindekileri bilir ve onun istediği seçenekleri önüne getirir ve o kimse müşrik kadınlarla karşılaşıp onlardan biriyle evlenir.
Evlilik Bir İmtihan mıdır?
Kişinin yaşamında olma olasılığı bulunan her seçeneği kader ilmiyle hazırlayan ve sonra kişinin seçimine sunan ve sonra da kişinin seçimini yaratan Allah’tır. İnsanın güçü ve ilmi hiç bir şeyi yaratmaya yetmez. Yediğimiz yiyecekler, soluduğumuz hava, bizi hayatta tutan organlarımız ve aklımıza gelen ya da gelmeyen her şeyi Allah kader ilmiyle hazırlamış ve insanın yararı için insanın kullanımına sunmuştur.
Allah yaratmaya devam etmektedir: Allah, hiç bir şeyi hesapsız, kitapsız veya lüzumsuz yere yaratmaz. Her bir şeyin planını projesi önceden hazırlamış ve yanında bir kitaba kaydetmiştir. Zamanı gelince yaratır.
Evlilik olayında, kader ve iradenin birbirini tamamlayıcı olduğu düşünülebilir. Allah kader ilmiyle seçenekler hazırlamamış olsaydı evlilik bir imtihan olmazdı ve Allah, müşrik erkek ve kadınlarla evlenmeyin diyerek müminleri uyarmazdı. Evlenecek iki kişinin hayatındaki birçok faktör, onların bir araya gelmesini sağlar ve böylece evlilikleri hem kaderin bir yansıması hem de iradelerinin bir ürünü olur. Boşanmak da evlenmeye benzer bir şekilde düşünülebilir.
Sonuç olarak her insanın bu konuda farklı düşünceleri olabilir ve bu tartışma, uzun bir süre daha devam edebilir ancak evlilik, kader ve irade arasındaki dengeyi anlamak ve kabul etmek, sağlıklı ve mutlu bir ilişkinin temelini oluşturabilir.