NİSA SURESİ 19. AYET: KADINLARA BASKI YAPMANIN VE MALLARINA ZORLA EL KOYMANIN HÜKMÜ

Nisa Suresi’nin 19. ayeti, kadınların mehirlerine ve mallarına haksız yolla el koymayı ve baskı yapmayı kesin bir şekilde yasaklar. Bu ayet, adil ve eşit bir evlilik ilişkisinin önemini vurgular ve kadınların maddi haklarını korur. Bu bağlamda, ayetin ana mesajını anlamak için dönemin sosyal ve kültürel bağlamının dikkate alınması önemlidir.

Nisa Suresi’nin 19. ayeti, kadınların aldığı mehire dokunulmamasını ve mallarının korunmasını vurgular. Kadınların mallarına zorla varis olunduğunu ve kadınların mallarına zorla varis olmanın, haram olduğunu belirtir.

Bu ayetteki hükümler, eşit ve adil bir evlilik ilişkisinin gerçekleşmesini sağlar. Ancak bazı yorumlar, ayetin iniş sebebinin, cahiliye dönemindeki tek bir uygulamanın iyileştirilmesine yönelik olduğunu dile getirir. Halbuki bu hüküm evrenseldir. Allah şöyle buyuruyor:

4: NİSA / 19. Ey iman edenler!  Kadınlara verdiğiniz mehiri kurtaracaksınız diye onlara baskı yapmanız, onların mallarına zorla varis olmanız size helal olmaz. Onlar bir fuhuş yapmış olursa başka, yoksa onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadınızsa bir şey sizin hoşunuza gitmeyebilir fakat Allah onda birçok iyi taraflar takdir etmiş olabilir.

Nisa Suresi 19. Ayet nasıl anlaşılmalı:

Kadınlara zorla varis olmak kadınların kazancına ve mallarına el koymak helal olmaz çünkü evin geçimini sağlamak erkeğin üzerine farz kılınmıştır. Kadın, fiziki açıdan erkekten daha kuvvetli olmadığı için evin geçimini sağlamak erkeğe farz kılınmıştır.

Kadınlar eğer bir fuhuş yapmışlarsa mehri geri ödemek zorundadırlar. Allah’ı inkar eden ve kafir kavme katılan kadınlar da mehri kocalarına geri ödemek zorundadır. Bunun dışındaki boşanmalarda kadın kocasına mehri geri ödemez. Bu ayetlerle sabittir.

Kadınlara verilen mehri yani evlilik sigortasını baskı yaparak veya hile yoluyla, zina iftirası atarak geri almak helal olmaz.

Eşini çirkin bularak bundan dolayı boşamayı Allah tasvip etmez çünkü çirkin olmak kişinin tercihi değildir. (Bunu evlenirken düşünmediyseniz ve seçiminizi ona göre yapmadıysanız bu sizin kusurunuzdur.) Allah, çirkin bulduğunuz eşinizde birçok iyi taraflar takdir etmiş olabilir.

Cahiliye Dönemine Geri Dönüş:

Nisa Suresi 19. Ayette geçen kadınlarınızın mallarına zorla varis olmayınız anlamındaki ayet için şöyle bir rivayet bulunmaktadır: “Cahiliye döneminde kadın mal olarak görüldüğü için kocası ölen kadınlar, miras yoluyla kayınına miras kalırdı. Kadının buna itiraz etme hakkı yoktu. Bu ayet bunu yasaklamak için indi.” Ya kadının kayını birden fazlaysa?

İşin aslında, bu ayetin iniş sebebi cahiliye devrinden bir rivayet ile sınırlandırılmaya çalışılmış ve kapsamı iyiden iyiye daraltılmıştır. Dolayısıyla kadınların mallarına zorla mirasçı olmanın yolları açılmıştır.

Bu rivayet birileri tarafından bu ayetin hükmünü ört bas etmek ve kötü emellerine ulaşabilmek için ortaya atılmıştır. Ayetlerin bir çoğunun anlamı bulandırılmış ve hedefinden saptırılmıştır.

Allah, zorbalıktan men ediyor ve adaleti emrediyor. Nisa Suresi 19. ayet, Cahiliye devrinde kadınlar mal olarak görüldüğü ve kayınına miras düştüğü için indirilmiş değildir. Bu ayette kastedilen miras, açıkça belirtilmiş olan maddi değerlerdir ve bu ayetin hükmü kıyamete kadar geçerlidir.

Nisa Suresi 19. Ayet ve Hikmeti:

Cahiliye döneminde nikah erkeğin hakkıydı. Erkek dövse de öldürse de erkek boşamadıkça kadın kocasından boşanıp kurtulamazdı. Kadın boşanmak isterse boşama hakkını alabilmek için aldığı mehri kocasına geri verirdi, hatta kocası mehri yeterli bulmazsa üstüne daha fazla mal vermek zorunda kalırdı. Kadın zorbalıktan ve işkenceden kurtulmak için başka çıkar yola sahip değildi. Nisa Suresi 19. ayet bu tür boşamayı sonlandırmak için indirildi ve ayette kocalar açıkça uyarıldı.

İslam tamamlanmadan önce cahiliye devrinde yaşanan bu tür olaylar rivayetler vasıtasıyla Kur’an’ın tamamlandığı, Allah’ın bugün size olan nimetimi tamamladığım dediği zamanın sonrasına taşınmaya başladı. Dolayısıyla ayetler cahiliye devrine ait rivayetlerin boyunduruğu altında çevrilmeye ve tefsir edilmeye başladı.

Sünnette ve Kur’an’da olmayan, cahiliye devrine mahsus olan ve erkeğe has kabul edilen üç Talak hakkı geri geldi. İşkence edilse de aç susuz kalsa da ihanete uğrasa da kadının bu zulümden kurtulma şansı tekrar kapandı. Kadın kocasından boşanabilmek için kocasına boşama bedeli öder hale getirildi ve maalesef bu durum Peygamberimizden bir rivayetle meallerde ve fıkıhta yerini sağlama aldı.

Sonuç:

Nisa Suresi’nin 19. ayeti, kadınların haklarını korur ve adil bir ilişki ortamı oluşturmayı amaçlar. Bu ayetin, evrensel bir prensip olarak anlaşılması gerektiği, ancak cahiliye döneminin spesifik uygulamalarının düzeltilmesine yönelik olduğu görüşü de mevcuttur. Her durumda, ayetin temel mesajı, Allah’ın zorbalığı yasakladığı ve adil davranmayı emrettiğidir. Bu bağlamda, ayetin çağdaş anlamı ve uygulanabilirliği üzerine derinlemesine düşünmeyi teşvik eder.

Aşağıdaki linki ziyaret ederek daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.

https://vesileyanik.net/2024/05/06/hul-muhalea-islam-hukukunun-ozune-ihanet-mi