Peygamberlerin, kastı olmadan yaptığı ve ilahi iradeye aykırı düşen fiiller ifade edilirken “zelle” terimi kullanılır. Zelle, hata yapmak anlamındadır. Peygamberlerin bazı hatalar yapmalarının ardındaki hikmet nedir? Bu yazıda buna odaklanacağız.
Peygamberlerin insan olduğu gerçeği, onların da hatalar yapabileceği anlamına gelir. Bu hatalar, onların insanlık durumlarını ve günlük yaşamla ilgili karşılaştıkları zorlukları gösterir. Peygamberler de bir beşer olmaları hasebiyle bilmeden ve istemeyerek bazı hatalar yapabilirler ancak Allah, onları seçip görevlendirir ve zelle yaptıklarında kendilerini uyarır.
Allah dileseydi, peygamberler hiç hata yapmazlardı. Peygamberlerin hata yapmasının ardındaki hikmet, onların birer beşer olduğu gerçeğini, insanlara hatırlatmak içindir. Bu durum, insanların peygamberlerini ilahlaştırmasının önüne set çeker.
18: KEHF / 110. De ki: “Kesinlikle ben sizin gibi bir beşerim. Bana, kesinkes sizin İlahınızın tek olduğu, vahyolunuyor. O halde kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse salih ameller yapsın ve Rabbine ibadet ederken ona hiç kimseyi ortak koşmasın.”
1. Hz. Musa’nın Hatası ve Tövbesi
Hz. Musa kendi kavminden birini, firavunun kavminden biriyle dövüşürken görmüştür. Kendi kavminden olan kimse Hz. Musa’dan yardım istemiştir. O da ona arka çıkmak istemiş ve adama bir kez vurmuştur. Öldürmek amacıyla vurmadığı halde adama vurunca adam ölmüştür. Vurduğuna pişmanlık duymuş, korkmuş ve sabaha kadar bir yerlerde gizlenmiş sonra korkudan memleketini terk etmiştir. Bu yaptığı zelle onun Peygamber olmasına engel olmamış ve Allah onu Yahudi halkına önder olarak atamıştır.
2. Hz. Zünnun’un Kaçış Deneyimi ve Tövbesi
Hz. Zünnun (Yunus) peygamber, peygamberlik görevini kendi seçmemiş hatta bu görevden uzaklaşmak için bir gemiye binip kaçmaya çalışmıştır fakat gemide problem çıkınca gemi içindeki yolcular arasında bulunan birinde bir uğursuzluk olduğuna inanan gemi mürettebatı kura çekmiş ve o uğursuz kişi Hz. Zünnun çıkmıştır. Bunun üzerine onu denize atmışlar ve onu yunus balığı yutmuştur. Allah, onu yunus balığının midesinde hapsetmiş ve Allah’a teslim olmasını sağlamıştır. O zaman o, Rabbim sana teslim oldum, demiştir ve yunus balığı onu sahile getirip kusmuştur.
21: ENBİYA / 87. ve 88. Zünnun, hani öfkelenerek gitmişti de… Bizim asla kendisini sıkıştıramayacağımızı sanmıştı, derken… karanlıklar içinde: “Senden başka İlah yoktur. Sen’i tenzih ederim. Ben gerçekten zalimlerden oldum.” diye yalvardı. Biz de duasını kabul ettik. Kendisini üzüntüden kurtardık. Biz müminleri işte böyle kurtarırız.
Hiçbir elçi verilen görev zor diye Allah’ın verdiği görevden kaçamaz. Hiç kimse de Allah kendisine vahiy etmediği halde Allah bana vahiy ediyor, diyemez. Allah dilediği kimseyi elçi seçerek görevlendirir.
3. Allah’ın Peygamberlik Seçimi ve Hikmeti
Allah hiç kimseyi yakınlarının günahından dolayı yargılamaz. Hiçbir insanın soyu sopu, parası pulu, milliyeti, cinsiyeti, rengi Rabbimizin nazarında hiçbir şey ifade etmez. Rabbimiz ayetlerinde kişiyi takvasına göre değerlendirdiğini söylemektedir. Peygamberler bir çok zorluklarla karşılaşmışlar ve çoğu zaman öldürülmüşlerdir. Bundan dolayı Allah, elçilerini iyi, akıllı ve imanlı olan erkeklerden seçmiştir.
2: BAKARA / 124. Rabbi İbrahim’i imtihan edip o da imtihanı kazandığı zaman Rabbi dedi ki: “Ben seni insanlar için bir önder yapacağım.” İbrahim: “Benim zürriyetimden de önderler yap.” dedi. Rabbi dedi ki: “Benim ahdim zalimlere ulaşmaz.”
Peygamberimiz Hz. İbrahim’in soyundan gelmiştir. Hz. İbrahim’in babası ve annesi müşriktir. Her peygamberin soyunda salih kimseler de vardır kendine zulmeden kimseler de… Hz. İbrahim dua edip Rabbim zürriyetinden de önderler yap dediği zaman Allah: “Benim ahdim zalimlere ulaşmaz.” demiştir. Buradan da anlaşılabileceği gibi Allah, soya sopa önem vermez. Asla zalim ve günahkâr kimseleri peygamber olarak seçmez. Ancak hata yapıp arkasından tövbe edenler hariç.
4. Peygamberlerin İnsanlık Halleri
Peygamberler de hata yapabilir. Peygamberimiz, doğru yola getirmek için vaktinin önemli bir kısmını zengin ve müşrik bir kimseye ayırmıştır. Peygamberimizin zengin bir müşrikle ilgilenmesi ve o esnada Allah’a inanarak hidayete ulaşmak için kendisine baş vuran kör kimseyle ilgilenmemesi hataya (zelleye) örnek olarak verilebilir. Bu yaptığından dolayı Allah tarafından uyarıldığını görüyoruz. Allah şöyle buyuruyor:
80: ABESE / 1. 2. 3. 4. 5. 6. O kör adam geldiğinde kaşlarını çatıp arkanı dönüyorsun. Ne biliyorsun, belki o arınacaktı. Kendi kendine yeten kişiye gelince sen onun üstünde duruyorsun. Onun arınmasından sana ne! Korkup sana gelene gelince sen onunla ilgilenmiyorsun.
Sonuç:
Peygamberlerin hataları (zelleler) insan doğasının bir yansımasıdır ve bu hatalar onların peygamberliklerine zarar vermez. Hz. Musa’nın pişmanlığı ve tövbesi, Hz. Zünnun’un deneyimi gibi örnekler, onların Allah’a olan teslimiyetlerini ve insanlıklarını gösterir. Bu hatalar, onların Allah’ın seçimine uygunluğunu ve insanlara örnek olma misyonlarını etkilemez. Allah, peygamberlerini örnek alınacak ahlaki yüce kişilikler olarak seçer ve onların yaşadıkları tecrübeler, insanlığa dersler sunar.