Cennet kavramı, pek çok din ve kültürde önemli bir yer tutar. İnsanlar için bir ödül ve huzur mekanı olarak tasvir edilir. Ancak, cennetin özellikleri ve içeriği hakkında farklı inançlar ve yorumlar bulunmaktadır. Bu yazıda, özellikle İslam inancında cennet ve cinsellik ilişkisine odaklanacağız. İslam geleneğinde cennet, sonsuz bir nimet ve mutluluk vadederken, cinsellik konusu bazı tartışmalara sebep olmuştur. Huri kavramı ve cennette cinselliğin varlığına dair çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu yazıda, İslam inancında cennet ve cinsellik arasındaki ilişkiyi ele alarak, yaygın yanlış anlamaları ele alacağız.
Hz. Adem ve Hz. Havva’nın Cennetten Kovulma sebebi
Kur’an’ı Kerim’de bahsi geçen cennetteki lanetli ağaç Cebrail as. tarafından Peygamberimize gösterilmiştir. Cennette yaşayan atalarımız, şeytanın teşvik etmesiyle yasaklanan lanetli ağacın meyvesinden yemiştir. Yasak meyveyi yiyince cennette tuvalet ihtiyacı ve cinsellik hissetmişlerdir ve bu sebepten dolayı şeytanla birlikte cennetten sürülüp çıkarılmışlardır. Bu durum, bize cennette cinsellik olmadığını ve cennetteki evliliklerin dünyadakine benzemeyeceğini gösterir.
2: BAKARA / 35. Ey Adem, eşin ve sen cennette otur. Nereden istersen oradan ye. Bu ağaca yaklaşma, yaklaştığın halde zalimlerden olursun.
Bu ayet, Âdem (a.s.) ve eşi Havva’nın cennete yerleştirilmeleri ve onlara verilen serbestlik ile sınırları açıklar. Allah, onlara cennette diledikleri gibi yaşamalarını, her şeyden bolca yiyip içmelerini emreder, ancak bir ağaca yaklaşmalarını yasaklar. Bu emir, insana verilen irade ve sınavın bir sembolüdür. Yasaklanan ağaca yaklaşmaları durumunda zalimlerden olacakları belirtilir, bu da insanın kendine zarar verecek yanlışları yapmaması gerektiğini gösterir.
2: BAKARA / 36. Sonra Şeytan onları kaydırıp içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de birbirinize düşman olarak aşağı inin, dedik. Arzda sizin için bir rızık ve istikrarlı bir kalış var.
Bu ayette, Şeytan’ın Âdem ve Havva’yı aldatması ve onların yasaklanan ağaca yaklaşmaları anlatılır. Bu olay neticesinde Âdem ve Havva cennetten çıkarılır ve dünyaya gönderilirler. Ayette “Birbirinize düşman olarak inin” ifadesi, insanın dünya hayatında Şeytan ile sürekli bir mücadele içinde olacağını ve bu mücadelenin insanın hayatının bir parçası olduğunu vurgular. Aynı zamanda, dünyadaki geçici yaşamın bir sınav olduğu da belirtilir.
2: BAKARA / 37. Bunun üzerine Adem tövbe etti ve Rabbinden bir söz aldı. Muhakkak O çok merhametlidir, tövbeleri kabul edendir.
Bu ayet, Âdem’in yaptığı hatayı fark etmesi ve Allah’tan aldığı “kelimeler” ile tövbe etmesi üzerine Allah’ın tövbesini kabul ettiğini anlatır. Bu “kelimeler” genellikle “Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, mutlaka ziyan edenlerden oluruz” (A’raf, 23) duası olarak tefsir edilir. Bu ayet, Allah’ın merhametini ve tövbe kapısının her zaman açık olduğunu gösterir.
2: BAKARA / 38. Hepiniz oradan aşağı inin. Benden size bir hidayet inince hidayete tabi olanlara bir korku yok ve onlar hüzünlenmezler, dedik.
Allah, Âdem ve Havva’ya ve onların nesline dünyada bir rehber gönderileceğini ve bu rehbere uyanların korku ve üzüntüden kurtulacaklarını bildirir. Bu rehberlik, ilahi vahiyler ve peygamberler aracılığıyla insanlığa iletilmiştir. Ayet, Allah’ın insanları doğru yola iletmek için rehber gönderdiğini ve bu rehbere uyanların dünyada ve ahirette huzur bulacağını ifade eder.
2: BAKARA / 39. Ayetlerimizi yalanlayıp kafir olanlar ateş ehlidir. Orada ebedi kalacaklardır.
Bu ayet, Allah’ın rehberliğini inkâr eden ve ayetlerini yalanlayanların ebedi bir ceza ile karşılaşacaklarını bildirir. Bu kişiler cehennemde sonsuz bir azap içinde kalacaklardır. Ayet, ilahi rehberliğin reddedilmesinin ağır bir sonuç doğuracağını ve bu sonucun cehennem olduğunu belirtir.
Bu ayetler, insanın yaratılışından itibaren Allah’ın emir ve yasaklarına uyması gerektiğini, Şeytan’ın vesveselerine karşı dikkatli olması gerektiğini ve yapılan hatalardan tövbe etmenin önemini vurgular. Ayrıca, ilahi rehberliğin insan hayatında ne kadar önemli olduğunu ve bu rehbere uyanların kurtuluşa ereceğini ifade eder. İnkâr ve isyanın ise insanı sonsuz bir azaba sürükleyeceği hatırlatılır.
Hz. Adem ve Hz. Havva’nın Tövbesi: Hayat ve Ölümün yaratılışı
Hz. Adem ve eşi Havva tövbe etmiş ve Allah da tövbelerini Kabul etmiştir ve tövbe etmelerinden dolayı onlara bir şans daha tanımıştır. İnsanı imtihan etmek için hayatı ve ölümü yaratmıştır. İnsan, kısa bir süre yeryüzünde yaşar ve sınavdan geçer. Sınavı kazananlar mükafatlandırılırken kazanamayanlar mükafatlardan mahrum kalır ve Allah’a itaatsizliklerinden dolayı cezalandırılır.
Bütün ümmetlere namaz kılmak emredilmiştir. Namazın şartları içinde abdestli olma şartı vardır. Tuvalet ihtiyacından sonra abdest alınır. Ayrıca bir ilişkiden sonra namaz abdesti alınacaksa bu abdest boy abdesti olarak alınır.
Hz. Adem ve Hz. Havva’nın cennetten kovulma sebeplerine bakınca cennette cinsellik olmadığı görülür. Ayetlerde Hz. Adem ve Hz. Havva’nın yasak meyveyi yiyip de cinsel arzulara sahip oldukları zaman cennetten çıkarıldıkları görülür. Allah, atalarımızı cezalandırdığı bir şeyi bizlere helal kılar mı dersiniz?..
Sonuç:
Cennet ve cinsellik konusu, İslam inancında hassas bir tartışma konusudur. Bazıları cennette cinselliğin var olduğunu ve hurilerin bu cinselliği temsil ettiğini savunurken, diğerleri bunun yanlış bir yorum olduğunu ve cennette cinselliğin dünyadaki gibi olmadığını iddia ederler. Ayrıca, din adamlarının cennet ve hurilerle ilgili yanlış motivasyonlar yarattığı ve doğru anlamı çarpıttığına dair eleştiriler de bulunmaktadır. Bu yazıda, İslam inancındaki cennet ve cinsellik kavramlarının yanlış anlaşılmalardan arındırılarak, doğru anlamının ortaya konulması amaçlanmıştır. İslam inancına göre cennet, sonsuz bir mutluluk ve nimetler diyarıdır. Cinsellik dünya ile ilgili bir kavramdır. Evlilik orada farklı bir boyutta yaşanır.
Kaynak:
Bakara 35-39. Ayetler