Giriş: İyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı saygı ve eşitlik temelinde inşa edilir. Ancak günümüz dünyasında, bazı devletler emperyalist politikalarını gizlemek için dostane bir görünüm altında ekonomik yardımlar sunarak komşularının iç işlerine müdahale etmeye çalışıyorlar. Bu durum, barış ve istikrar yerine kardeş kavgaları ve istikrarsızlık getirebiliyor.

Emperyalist Taktikler ve Yozlaşma:

Bugün dünyada emperyalist devletler birbirlerini emperyalist olmakla suçlayarak kendi yayılmacı amaçlarını maskeleyen politikalar yürütüyorlar.

• Emperyalist devletler, stratejik hedeflerine ulaşmak için ilk olarak hedef ülkelerde kültürel ve dini değerleri erozyona uğratarak iç karışıklıklar çıkarır: Böylece arzu ettiği siyasi kültürü hedef devlete ihraç eder. Milli ve dini duyguları köreltir. Kardeşi kardeşe düşman eder ve hedef ülkede barış ve huzuru bozar. 

Sonunda, hedef seçilen ülkede kardeş kanı akmaya başlar. Emperyalist devlet hedefine ulaşır ve tek kurşun atmaksızın toprak koparır. Kopardığı toprağı koruma bahanesiyle kaba kuvvete başvurur. Bunun adı da barış harekâtı olur.

• Ekonomik bağımlılık yaratma ve istihbarat operasyonları ile hedef ülkenin yönetimini etkileme.

Yukarda da anlatıldığı gibi sömürülmek istenen hedef devlet ilk önce kültür yozlaşmasına tabi tutulmaktadır. Emperyalist devletin bu yozlaştırmadaki hedefi, hedef aldığı ülke içinde şuursuz köle ruhlu, bilimden ve dinden uzak insanlar oluşturmaktır. Köle ruhlu insanlar vasıtasıyla hedef aldığı ülkenin ekonomik açıdan kalkınmasına engel olur. Savunma ve enerji açısından kendine bağlı kalmasını sağlar.

Sömürü ve Askeri Baskı

• Ekonomik ve askeri üstünlüğe sahip devletler, komşularını silah satışları ve teknik yardımlar ile bağımlı hale getirerek kontrol altına almaya çalışır.

Emperyalist devlet, hedef devleti ilk etapta askerî açıdan kendine bağlayarak ona kendi ürettiği ve beğenmediği, teknolojisi eskimiş silahları satmaya başlar. Teknolojisi yeni de olsa bu silahların her türlü yedek parçasını üreten odur. Silah satın alan devlet, destek birim olarak o devletin mühendislerini ve teknisyenlerini devreye sokmak zorunda kalır. 

Devreye giren teknik elemanlar aynı zamanda istihbarat görevini de yürütebilir. Bir devletin istihbaratı başka devletlerin kucağına düşmüşse o devletin sonu hazindir.

• Barış adı altında gerçekleştirilen askeri müdahaleler ve toprak kazanımları.

Emperyalist bir devletin gerçek amacı komşusuna barış getirmek değildir. Kendini güven altına almak da değildir çünkü kendi ülkesi ekonomik ve askeri düzeyde zirvededir. Bir devlet, kendisi askeri ve ekonomik güce sahip olduğu halde çıkarları doğrultusunda komşu devletlerin savunması gereği asker bulundurmasına, ekonomik açıdan kalkınmasına engel olmak istiyorsa ve bunu diğer insanların yaşama haklarına bir tecavüz olarak görmek istemiyorsa, kendinin barışçıl bir devlet olduğunu ileri sürse de giriştiği eylemin adını barış koysa da bu devlet asla barışçıl bir devlet değildir: Emperyalist, faşist ya da koministtir.  Bu savaş olsa olsa ekonomik ve askerî açıdan zayıf durumdaki komşusunu sömürge yapmak için girişilen bir eylemdir.

Sonuç olarak siyasi, ekonomik ve askerî açıdan dışa bağlı devletler zincirlerini kırıp atamaz ve geleceğe umutla bakamaz. 

Yayılmacı Politikalara İslami Bakış: 

Müslüman insanlar akılı olmak ve aklını kullanmak mecburiyetindedir çünkü aklı eksik olanın dini de eksik olur. Aklı olan Allah’ın öğütlerine kulak verir. Allah da öğütlerine kulak verenleri dost edinir ve onlara yardım eder. Allah güzel davrananları sever.

Size bir zulüm ve saldırı olmaksızın bir millete saldırırsanız bilin ki bu, büyük günahtır. Şayet bir millet, diğer bir milletin toprağına, malına, canına haksız yere göz koyarsa diğer milletler hep birlikte saldırgana karşı koysun ve bir araya gelerek saldırgan milletin gücünü kırıp zararsız hale getirsin. Rabbimiz Kur’an’nı Kerim’de bu konuda birçok öğüt veriyor.

2: BAKARA / 190. Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın fakat aşırı gitmeyin çünkü Allah saldırganları sevmez.

Allah, özetle şöyle buyuruyor: Siz de diğer milletler gibi silahlanın ve ülkenizi korumak için benzer silahlar edinin ama sakın saldıran taraf olmayın. Savunmada orantısız güç kullanmayın çünkü Allah zalimleri sevmez. 

9: TÖVBE / 4. Müşriklerle yaptığınız antlaşmalardan sonra antlaşmaya uymayanlar ve antlaşmanız olduğu halde sizin aleyhinize başkalarına yardım edenler hariç karşınızdaki kim olursa olsun ahdinizi tamamlayın. Muhakkak ki Allah günahlardan sakınanları sever.

Allah, bütün insanlara karşı merhamet ve şefkat sahibidir ve bizlere doğru yolu gösteriyor. Bundan sonra Allah’a karşı sürecek bir mazeretimiz kalmıyor. Allah yeryüzünde barış istiyor. Yeryüzünde barışı sağlamak için her millete peygamberler göndermiş ve her milletin kendi dilinde kitaplar indirmiş. Buna rağmen kitap indirilen milletler, Allah’a ve birbirlerine verdikleri sözde durmamış. Çoğu zaman savaşlara dinlerini alet etmişler.

İnsanlar yok yere çok acı çekmiş. Ülkelerini, mallarını ve sevdiklerini kaybetmiş. Müminler olarak insanları iyiliğe ve Allah’ın istediği gibi bir barışa teşvik edelim çünkü milletler insan topluluklarından oluşuyor. Allah’ın öğütlerine uyalım ki başımıza bir felaket geldiğinde Allah’tan yardım istemeye yüzümüz olsun.

Sonuç: Gerçek barış, eşitlik ve karşılıklı saygı üzerine kurulmalıdır. Emperyalist politikalar, uzun vadede istikrarsızlık ve çatışma doğurur ve bu, bölgedeki tüm insanlar için bir tehdit oluşturur. Müslümanlar olarak, Allah’ın öğütlerine uyarak adil ve barışçıl bir dünya için çaba göstermeliyiz.