HAYIZ VE NİFAS KONUSU VE ALİMLERİN GÖRÜŞÜ

Hayızlı ve nifaslı kadınların ibadetlerle ilgili durumu, İslam hukukunda tartışmalı bir konudur ve bu konuda farklı mezheplerin farklı görüşleri bulunmaktadır. Bu yazı hazırlanırken Kur’an ayetleri, hadisler ve fakihlerin yorumları dikkate alınmıştır. İşte ana hatlarıyla bu konulara dair görüşler.

Hayız ve Nifaslı Kadınların Namaz Kılması:

Kur’an’da bu konuda doğrudan bir yasak yoktur.
Kur’an, hayızdan bahsederken (Bakara Suresi 2:222), hayızın yalnızca cinsel ilişkiyle ilgili bir durum olduğunu belirtmiştir: “Hayız bir eziyettir; o dönemde kadınlardan uzak durun ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın.” Bu ayette ibadet yasağına dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır.

Hadislerdeki deliller: Hazreti Peygamber’den gelen bir hadis sıkça delil olarak kullanılır: “Hayız gören kadın, ne namaz kılar ne oruç tutar.” (Buhari, Hayız, 1; Müslim, Hayız, 69). Bu hadis sebebiyle fakihlerin çoğu, hayızlı ve nifaslı kadınların namaz kılmasının haram veya geçersiz olduğunu savunmuştur.

Farklı yorumlar: Bazı modern İslam âlimleri, bu yasağın bir kolaylaştırma olduğunu ve kadının namaz kılmayı sürdürmesinde bir sakınca olmadığını ileri sürmüştür. Bu görüşte olanlar, kadınların ibadetten tamamen mahrum bırakılmasının manevi hayata zarar vereceğini savunmaktadır.

Hayız ve Nifaslı Kadınların Oruç Tutması

Genel kabul: Fakihlerin büyük çoğunluğu, hayız ve nifas döneminde oruç tutulamayacağı konusunda ittifak etmiştir. Bunun nedeni yine yukarıda geçen hadistir. Ancak tutulamayan oruçların sonradan kaza edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Eleştiriler: Bazı modern yorumcular, Kur’an’da doğrudan böyle bir yasak bulunmadığını ve bu yasağın sosyal şartlara göre şekillendiğini ileri sürmektedir.

Hayız ve Nifaslı Kadınların Kur’an Okuması

Yasaklayan görüş: Hadislerde geçen “Hayızlı ve cünüp olan Kur’an’dan bir şey okuyamaz.” (Tirmizi, Taharet, 98) rivayeti delil olarak alınmıştır. Bu nedenle dört mezhebin çoğunluğu, hayızlı ve nifaslı kadının Kur’an okumasını uygun görmemiştir.

İzin veren görüş: Bazı âlimler, Kur’an okumayı ibadet ve zikirle eşdeğer görerek hayızlı kadına da izin verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca Kur’an’ın hadiste geçen “zikir” kelimesiyle sınırlandırıldığı ve bir yasak getirilmediği belirtilmiştir.

İslam Büyüklerinin ve Mezheplerin Yaklaşımları

Hanefi Mezhebi: Hayız ve nifak durumunda kadının namaz kılması oruç tutması yasaktır. Namaz kaza edilmez ancak oruç kaza edilir. Kur’an okunması ve Kur’an’a dokunması caiz değildir.

Şafi Mezhebi: Namaz ve oruç hükümleri Hanefiler’le aynıdır. Kadının Kur’an’a dokunması haramdır ancak hafızlık gibi durumlarda, okumasına izin verilmiştir.

Maliki ve Hanbeli Mezhepleri: Gene olarak benzer görüşleri paylaşır fakat hayız döneminde Kur’an okuma konusunda daha esnek yaklaşımlar izlerler.

Çağdaş Görüşler: Muhammed Abduh ve Fazlur Rahman gibi modernist alimler, hayızlı kadınların ibadetten uzak tutulmasının bir kültürel gelenek olduğunu ve Kur’an ile çeliştiğini savunmuşlardır. Kadının Kur’an okuyabileceği, zikir yapabileceği; hayız durumunun ibadet için engel teşkil etmediği görüşünü benimsemişlerdir.

Değerlendirme ve Sonuç:

Bu konudaki farklı görüşler, İslam’ın farklı yorumlarının bir yansımasıdır. Kur’an’da kesin bir yasak olmadığı halde hadisler ve fıkhi yorumlar ile şekillenen hükümler, dönemsel şartlar ve dini kolaylaştırma çabası ile ilişkilidir. Modern âlimler, özellikle Kur’an okuma ve zikir konusundaki kısıtlamaların yeniden yorumlanması gerektiğini vurgulamaktadır.

Siz de bu konuda kendi ibadetlerinizi şekillendirirken, bir mezhep veya âlimin görüşünü dikkate alabilir veya doğrudan Kur’an ve hadisler ışığında bir değerlendirme yapabilirsiniz.

Aşağıda linki de ziyaret ederek bu konudaki düşencenizi genişletebilirsiniz.

https://vesileyanik.net/2025/11/28/ay-hali-ve-manevi-temizlik-bakara-suresi-222-ayetin-isiginda-bir-bakis/