Giriş: İnsanlar dünyada çeşitli zorluklar ve imtihanlarla karşı karşıya kalır. Bu süreçte Allah’ın insanlara karşı olan merhameti ve adaleti önemli bir rehberdir. İnsanoğlu zaman zaman hata yapabilir, günaha düşebilir ya da inkâra sapabilir. Ancak Allah’ın bu durumlara karşı nasıl bir tutum sergilediğini anlamak, kişinin manevi yolculuğunda önemli bir yer tutar. Allah, kullarının inkâr etmelerinden razı olmaz, ancak şükreden kullarını sever ve onları ödüllendirir. Bu yazıda, Allah’ın kullarına karşı tutumunu ve adaletini detaylandıracağız.
Allah, daha ilk yaratılışta cehennemlik ve cennetlik olarak kullarını sınıflara ayırmaz. Bu durum Allah’ın rahmetine, adaletine ve merhametine ters düşer. Böyle bir durumda imtihanın da bir anlamı kalmaz. Allah’ın cennetlik ve cehennemlik kullar yarattığına inanan kimseler Allah’ı suçlamış ve: “Allah dileseydi, biz günah işlemezdik.” demişlerdir. Günah işlemeyi alın yazısı olarak görmüşlerdir. Halbuki Allah şöyle buyuruyor:
اِنْ تَكْفُرُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ عَنْكُمْ وَلَا يَرْضٰى لِعِبَادِهِ الْكُفْرَۚ وَاِنْ تَشْكُرُوا يَرْضَهُ۬ لَكُمْؕ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰىؕ ثُمَّ اِلٰى رَبِّكُمْ مَرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَؕ اِنَّهُ عَلٖيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ﴿٧
37: ZÜMER / 7. Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz Allah size muhtaç değildir. Allah, kullarının inkâr etmelerine rıza göstermez ama onların lehlerine olmasından dolayı şükretmelerine rıza gösterir. Hiçbir günahkâr diğerinin günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. Şüphesiz o sinelerdekini çok iyi bilen ve size yapmış olduklarınızı haber verecek olandır.
Allah İnkârdan Razı Olmaz, Şükürden Razı Olur:
Bu ayette belirtilen en temel nokta, Allah’ın kullarının inkâr etmesinden razı olmadığıdır. Bu, Allah’ın rahmetinin ve merhametinin bir göstergesidir. “Allah, kullarının inkâr etmelerine rıza göstermez ama onların lehlerine olmasından dolayı şükretmelerine rıza gösterir.” Allah, kullarının inkârını onların zararına olarak görür ve onların bu yanlış yoldan dönmelerini ister. Onların cehenneme gitmelerini istemez. Onları, cennetlerinde bir misafir gibi ağırlamak ister. Bundan dolayı cehennemlik kullar yaratmaz. Cehennemlik olmak kulun kendi tercihidir.
Cehennemlik olmayı tercih eden kullar, Allah’ın rehberliğine ihtiyaç duymaz çünkü O’nun indirdiği hükümler şahsi menfaatlerine uygun düşmez ve hoşlarına gitmez çünkü şeytan onlara şahsi menfaatleri çok çekici gösterir. Bundan dolayı Allah’ın indirdiğini ya gizleme yoluna ya da inkar yoluna giderler.
İnkâr etmek, Allah’ın sonsuz nimetlerine karşı bir nankörlük anlamına gelir. Buna karşın, Allah şükreden kullarından razı olur çünkü şükür, hem Allah’a olan sadakatin hem de verilen nimetlerin bilincinde olmanın bir göstergesidir. Allah, şükreden kulunu daha da yüceltir ve ona nimetlerini artırır.
Allah Kimseye Muhtaç Değildir:
Allah, sonsuz güç ve kudret sahibidir. İnsanların inkâr etmesi ya da iman etmesi, Allah’a bir şey kazandırmaz ya da kaybettirmez. “Şayet inkâr ederseniz şüphesiz Allah size muhtaç değildir” ifadesi, Allah’ın insanlar üzerinde herhangi bir zorunluluğunun olmadığını vurgular. Bu, aynı zamanda kulların kendi fiillerinden sorumlu olduklarının bir hatırlatıcısıdır.
İnsanlar, Allah’ın varlığına ya da emirlerine muhtaçtır ancak Allah, onların itaatine muhtaç değildir. Allah, yarattığı her şeyden müstağnidir; insanların hataları ve inkârları, yalnızca onların zararına olur.
Herkes Kendi Günahından Sorumludur:
İslam inancında temel prensiplerden biri de herkesin kendi sorumluluğunu taşımasıdır. “Hiçbir günahkâr diğerinin günahını yüklenmez” ayeti bu ilkeyi açıkça ifade eder. Her birey, kendi yapıp ettiklerinden sorumludur ve başkasının hatasından dolayı yargılanmaz. Bu, Allah’ın adaletinin bir göstergesidir. Kimse başkasının işlediği bir günahın yükünü taşımaz; herkes kendi fiillerinin karşılığını alır.
Allah Her Şeyi Bilendir ve Bildirendir:
Bu ayetin son kısmı, Allah’ın her şeyin bilgisine sahip olduğunu ve insanların kalplerindekini bildiğini ifade eder. “O, sinelerdekini çok iyi bilendir” ifadesi, Allah’ın insanın dış görünüşüne değil, kalbine baktığını gösterir. Her insanın niyetlerini, düşüncelerini ve iç dünyasını Allah bilir. Ahirette herkesin yaptığı fiillerin kendisine bildirileceği vurgulanır: “Ve size yapmış olduklarınızı haber verecek olandır.” Bu, kıyamet gününde herkesin yaptıklarından sorumlu olacağı anlamına gelir. Dünyada yapılan her iyi veya kötü fiil, Allah tarafından bilinmekte ve kayıt altına alınmaktadır.
Sonuç:
Allah, kullarına karşı son derece merhametli, adaletli ve bilge bir şekilde hükmeder. Kullarının inkâr etmelerini istemez, fakat şükürlerini ve sadakatlerini sever. İnsanın her fiili, kendisiyle alakalıdır ve her birey kendi günahından sorumludur. Allah, her insanın niyetini ve iç dünyasını bilen ve sonunda herkese yaptığı fiilleri bildiren yegâne otoritedir. Bu bilgiler, insanın Allah’a karşı olan sorumluluğunu ve şükür bilincini hatırlatır. Bu yazı, Allah’ın kullarına olan tutumunu ve her insanın sorumluluğunu ele alan derin bir bakış sunuyor.