SİHİRLİ RESİMLER ÇİZEN SİHİRLİ KALEM MASALI

Berna Sihirli Resimler Çizen Sihirli Kalem Dükkanına Gitti

Bir zamanlar, uzak bir köyde resim yapmayı çok seven bir çocuk yaşardı. Adı Berna’ydı. Berna, çizdiği her resmi, sanki bir yaşam buluyormuş gibi çok sevdiği bir dünyaya dönüştürüyordu. Ama ne yazık ki, çoğu zaman yaptığı resimler yalnızca kağıtta kalıyor, hayallerindeki dünyayı gerçek dünyaya taşımak imkansız oluyordu.

Bir gün, Berna yaşadığı köyün dışında gizemli bir dükkân keşfetti. Dükkanın vitrininde rengârenk kalemler vardı, her biri farklı büyüklükte ve şekildeydi. En ilginç olanı ise altın renginde parlayan, ince uçlu bir kalemdi. Berna, içeri girdiğinde dükkân sahibinin ona, “Bu kalemler sıradandır, ancak en özel olanı seni bekliyor,” dediğini duydu.

Berna, altın kalemi seçti ve eve gittiğinde heyecanla kağıdını hazırladı. Kalemi eline aldığında, ucu hafifçe parladı ve birden çizdiği her şey hareket etmeye başladı! Kalemin dokunuşu ile çiçekler gerçek oluyordu, kuşlar uçuyor, hatta çizdiği evin kapısı gerçek gibi açılıyordu.

Berna Büyülü Altın Kalemi Seçti ve Hayallerini Gerçeğe dönüştürdü.

Berna, çizimlerini sadece kağıda değil, dünyaya da yapabileceğini fark etti. Her geçen gün, yeni ve daha güzel resimler çizdi. Gökkuşağından çıkan balonlar, yüzen balıklar ve dans eden ağaçlar… Berna’nın kalemi, hayallerini gerçeğe dönüştürüyordu.

Ama zamanla, Berna bir şey fark etti: Yalnızca güzel resimler yapmakla yetinmek, kalemin sihrini tam anlamıyla keşfetmek değildi. Kalemi kullanırken sadece kendi hayal gücünü değil, çevresindeki dünyayı daha güzel yapmak için de kullanması gerektiğini düşündü. Böylece Berna, diğer çocuklara ve köy halkına yardım etmek için çizim yapmaya başladı. Parkları rengârenk çiçeklerle süsledi, okullarını renkli hayvanlarla doldurdu ve en sevdiği yer olan ormanın içine mutlu yüzler çizdi.

Kalemin sihri, yalnızca çizimlerin değil, kalbinin de ne kadar saf ve güzel olduğunu gösterdi. Berna, öğrendi ki gerçek sihir, dünyayı güzelleştirebilmek için kalbinle yaptığın her işte gizlidir.