“Uzayda yıldızlar ve gezegenler; evrendeki sürekli hareketi hatırlatan görsel.”

“Sen Dağları Hareketsiz Zannedersin” – Necm Suresi 43’ü Tefekkürle Okumak

Giriş

Kur’an’ın ayetleri, bazen yüzeyde basit gibi görünür, ama derin bir tefekkür kapısı aralar. Necm Suresi 43. ayette geçen “Sen dağları hareketsiz zannedersin” ifadesi, gözle gördüğümüz ile hakikat arasındaki farkı düşündürür. İnsan gözü dağları devasa ve sabit olarak algılar; fakat hakikat çok daha geniş bir perspektif sunar.

Dağlar ve Görünüş Yanılgısı

Günlük yaşamımızda dağlar sabit ve değişmez görünür. Onlara bakarız ve “hep oradalar, hiç hareket etmiyorlar” deriz. Ancak modern bilim, bu algının bir yanılsama olduğunu gösteriyor:

Dünya kendi ekseni etrafında dönüyor. Tektonik plakalar üzerinde dağlar sürekli hareket halinde. Erozyon, volkanik faaliyetler ve depremlerle dağlar zamanla şekil değiştiriyor.

Dolayısıyla ayetteki ifade, görünüş ile hakikat arasındaki farkı mecazi bir dille anlatıyor.

Manevi ve Tefekkür Boyutu

Ayet sadece fiziksel bir gerçeğe işaret etmekle kalmaz; aynı zamanda insanın hayatına dair önemli bir ders içerir:

İnsanlar çoğu zaman sabit ve değişmez gibi gördüklerine güvenerek karar verir. Oysa Allah’ın kudretiyle her şey sürekli bir hareket ve değişim içindedir. Ayet, insanı tevazuya ve derin düşünmeye davet eder: “Sen gördüğün kadarıyla hüküm verme, hakikat Allah’a aittir.”

Kur’an’da Benzer Temalar

Kur’an’ın başka ayetlerinde de benzer bir tema görülür:

Rahman 19-20: “Göklerde ve yerdeki her şey Allah’ı tesbih eder ve düzen içindedir.”

Bakara 164: “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün değişmesinde akıl sahipleri için ayetler vardır.”

“Uzay manzarası, dönen Dünya ve yıldızların hareketi. ‘Sen dağları hareketsiz zannedersin’ ayetini çağrıştıran görsel.”
“Uzayın derinliklerinde sessizlik hâkimdir ama aslında her şey hareket halindedir. Dağlar, Dünya ve yıldızlar… Hepsi Allah’ın kudretini yansıtır.

Bu örnekler, Necm Suresi 43’teki mesajın evrensel bir prensip olduğunu gösterir: Algımız sınırlı, evren ise sürekli hareket halinde.

Günümüz Bilimiyle Tefekkür

Ayeti günümüz bilgisiyle de anlamak mümkündür: Dağlar jeolojik zaman ölçeğinde hareket eder, Dünya dönüyor ve kara kütleleri sabit değil. Kur’an, yüzyıllar önce bu gerçeğe işaret ederek, gözle görünenin ötesinde bir hakikate dikkatimizi çeker.

Ayet:

“Sen dağları hareketsiz zannedersin.”

Bu açıdan ayet, görünüş ile gerçek arasındaki farkı çok güzel bir şekilde ifade ediyor. İnsanlar günlük gözlemle dağları sabit sanır, ama hakikat farklıdır.

  • Ayet, modern bilimle de uyumludur:
  • Dağlar jeolojik zaman ölçeğinde hareket eder.
  • Dünya sürekli dönüyor, atmosfer ve kara kütleleri sabit değil.
  • Kur’an’ın bu tarz ifadeleri, zamanın ötesine geçen bir tefekkür sunuyor; gözle görünenle hakikat arasındaki farkı hatırlatıyor.

Ayetin Fiziksel Yönü

  • İnsan gözünün algısı sınırlıdır; dağlar bizlere sabit ve değişmez görünür.
  • Ancak günümüz bilimi bize gösteriyor ki:
  • Dünya kendi ekseni etrafında dönüyor.
  • Kıtalar ve dağlar tektonik plakaların üzerinde hareket ediyor.
  • Erozyon, volkanik faaliyetler ve deprem gibi süreçlerle dağlar sürekli değişim içinde.

Sonuç:

“Sen dağları hareketsiz zannedersin” ifadesi, hem evrendeki fiziksel gerçekleri hem de insanın algısal sınırlılığını hatırlatır. Bu ayet, bize görünüşe aldanmadan derin düşünmeyi, tevazu ve tefekkürle yaşamayı öğütler.