Dinimizde zamanın bereketi belirli gün ve gecelerde gizlenmiş olup bu zaman dilimleri şahı, Peygamber Efendimiz’in (SAV) ifadesiyle: “Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür.” Cuma günü sadece haftalık bir ibadet günü değildir; toplumsal bağların güçlendiren, ruhun arındıran ve duaları ilahi huzura arz eden manevi bir bayram günüdür. Cuma günü Kur’an’ı Kerim’de müstakil bir sure olarak onurlandırılmıştır. İçinde hem Ferdi hem de toplumsal hayata yön veren derin hikmetler ve müjdeler barındırır. Cuma namazı ve Cuma gününün fazileti ile ilgili hem Kur’an-ı Kerim’de ayetler hem de Peygamber Efendimiz’in (SAV) Hadis-i Şerifleri bulunmaktadır.
İÇİNDEKİLER:
- İşte en temel ayet ve bazı önemli hadisler:
- Cuma Namazının Kılınış Şekli ve Cuma Gününün Diğer Sünnetleri:
- Cuma Namazının Kılınışı (Rekatları):
- Cuma gününün faziletini artıran bazı önemli sünnetleri detaylıca özeti:
- Cuma namazında imamın okuduğu hutbenin içeriği ve önemi:
- Cuma gününün iki önemli manevi noktası olan Kehf Suresi’nin fazileti ve Saat-i İcabe (Duaların Kabul Vakti) hakkındaki detayları:
- Hadisin Kaynağı ve Farklı Lafızları:
İşte en temel ayet ve bazı önemli hadisler:
Kur’an’ı Kerim’den Ayetler: Cuma namazını isim vererek emreden ayetler, Kur’an’ı Kerim’deki Cuma Suresinde yer almaktadır.
Ayeti Kerimeler:
- Cuma Suresi, 9. Ayet:
Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.”
- Cuma Suresi, 10. Ayet:
“Namaz kılındı mı artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasip arayın. Allah’ı da daima çok anın ki kurtuluşa eresiniz.”- Cuma Suresi, 11. Ayet (Uyarı):
“Ama onlar bir ticaret veya eğlence görünce ona yönelip seni ayakta bırakıverdiler. De ki: “Allah’ın nezdinde olan, eğlenceden de ticaretten de üstündür. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.”Hadis-i Şerifler:
Peygamber Efendimiz (SAV), Cuma gününün faziletini ve Cuma namazının önemini birçok hadisinde vurgulamıştır:
- Cuma Gününün Fazileti:
“Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı.” (Müslim, Cuma 17)- Günahlara Keffaret Olması:
“Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki cuma ve iki ramazan, aralarında geçen günahlara keffaret olur.” (Müslim, Tahâret, 16)- Cuma Günü Boy Abdesti ve Erken Gitmenin Sevabı:
“Bir kimse cuma günü cünüplükten temizleniyormuş gibi boy abdesti aldıktan sonra erkenden cuma namazına giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. İkinci saatte giderse bir inek, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi…” (Buhârî, Cuma, 4; Müslim, Cuma, 10)- Dua Vakti:
“Cuma gününde bir zaman vardır ki, şayet bir Müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah’tan bir şey isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir.” (Buhârî, Cuma, 37; Müslim, Cuma, 15)- Salât ve Selâm Getirme:
“Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz; zira sizin salât ü selâmlarınız bana sunulur.” (Ebû Dâvûd, Salât, 201)Bu ayet ve hadisler, Cuma namazının dindeki merkeziyetini ve bu özel günün Müslümanlar için taşıdığı büyük önemi göstermektedir.
Cuma Namazının Kılınış Şekli ve Cuma Gününün Diğer Sünnetleri:
Cuma namazının kılınış şeklini (rekatlarını) ve Cuma gününün faziletini artıran bazı önemli sünnetleri detaylıca özetleyelim:
- Dini Öğretiler: İmanın şartları, İslam’ın temel direkleri ve ahlaki değerler.
- Güncel Konular: Toplumu ilgilendiren ahlaki, sosyal veya ekonomik meselelere Kur’an ve Sünnet ışığında çözüm önerileri sunulması.
- Tevhit ve Tezkir: Allah’ın (c.c) birliğini ve büyüklüğünü hatırlatmak (tevhit) ve geçmiş peygamberlerden veya kıssalardan ibretlik hikayeler anlatmak (tezkir).
- Hutbe Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hadis-i şeriflerde hutbe sırasında yapılması yasaklanan şeyler şunlardır: - Konuşmak: Yanındakine dahi “Sus!” demek caiz değildir.
- Selam Alıp Vermek: Hutbe esnasında selam verilmez ve alınmaz.
- Namaz Kılmak: Hutbe okunmaya başlandıktan sonra camiye giren kişi, sadece Tahiyyetü’l-Mescid namazını kısa tutarak kılabilir, onun dışında başka bir namaz kılmaz.
- Hutbe, Müslümanların hem manevi gıdası hem de haftalık dini bilincini tazeleyen önemli bir ibadettir.
Cuma Namazının Kılınışı (Rekatları):
Cuma namazı, öğle namazı vaktinde kılınır ve toplamda 16 rekattan oluşur. Bu rekatlar farz, sünnet ve hutbe olmak üzere belirli bir sırayla iade edilir:
1. İlk Sünnet 4 Rekattır: Cemaatle kılınmaz. Camiye varınca ilk önce kılınan sünnettir.
2. Farz 2 Rekattır: İmamla (cemaatle) kılınan Cuma namazının asıl farzıdır.
3. Hutbe (Namaz Değil): Farzdan önce imamın minberde okuduğu konuşmadır ve farz yerine geçer.
4. Son Sünnet 4 Rekattır: Farz ve hutbeden sonra kılınan sünnettir.
5. Zuhr-i Âhir 4 Rekattır: İhtiyaten (olası bir eksikliği gidermek niyetiyle) kılınan namazdır.
6. Vaktin Son Sünneti 2 Rekattır: Cuma namazının son sünneti olarak kılınır.
TOPLAM 16 Rekat (Artı Hutbe) ile tamamlanır.
Cuma gününün faziletini artıran bazı önemli sünnetleri detaylıca özeti:
Cuma Gününün Önemli Sünnetleri Peygamber Efendimiz’in (SAV) tavsiye ettiği ve Cuma gününün faziletini artıran başlıca sünnetler şunlardır:
1. Temizlik ve Güzellik
- Gusül (Boy Abdesti) Almak: Cuma namazına gitmeden önce mutlaka gusül abdesti almak. (Hadislerde büyük sevapları olduğu belirtilmiştir.)
- Güzel Koku Sürünmek: İmkân varsa güzel kokular (misvak, koku vb.) kullanmak.
- Temiz Giysiler Giymek: En güzel ve temiz elbiseleri giymek.
2. İbadet ve Zikir
- Erken Gitmek: Namaza mümkün olduğunca erken bir saatte camiye gitmek. (Hadislerde ‘deve, sığır, koç kurban etmiş gibi’ sevap kazanılacağı belirtilir.)
- Kutbe Dinlemek: Hutbe okunurken konuşmamak, telefonla meşgul olmamak ve sükûnetle dinlemek.
- Salât ve Selâm Getirmek: Cuma günü boyunca Peygamber Efendimiz’e (SAV) bol bol salât ve selâm (Salavat-ı Şerife) getirmek.
3. Diğer İbadetler
- Kehf Suresini Okumak: Cuma günü veya gecesi Kehf Suresi’ni okumak. (Hadislerde bu surenin okunmasının kişiyi iki Cuma arasında aydınlatacağı bildirilmiştir.)
- Dua Etmek: Cuma gününde bulunan ve duaların kesinlikle kabul edildiği rivayet edilen özel bir vakti (saat-i icabe) aramak ve bol bol dua etmek.
Cuma namazında imamın okuduğu hutbenin içeriği ve önemi:
Bu sünnetlere riayet etmek, hem Cuma namazının kabulüne hem de Cuma gününün faziletinden daha fazla yararlanmaya vesile olur.
Cuma namazının en temel unsurlarından biri olan Hutbe’nin ne anlama geldiğini, neden önemli olduğunu ve içeriğinde neler bulunduğunu inceleyelim. Cuma hutbesi, iki rekatlık Cuma namazının farzının yerine geçmesi ve Müslümanlara dini ve ahlaki konularda rehberlik etmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
1. Hutbenin Önemi ve Hükmü:
- Farzdır: Cuma namazının sahih (geçerli) olması için hutbe okumak bir şarttır. İmam hutbeyi okumadan cemaat namaza başlayamaz.
- Vakit Yerine Geçer: Hanefi mezhebine göre, hutbe namazın iki rekat farzından önce okunduğu için, kaçırılan iki rekatlık namazın yerine geçer ve bu nedenle hutbe okunurken konuşmak veya meşgul olmak doğru değildir.
- İslami Şiar: Hutbe, İslam dininin açıkça ilan edildiği ve Müslümanların haftalık olarak bilgilendirildiği bir “şiar” (sembol) görevi görür.
2. Hutbenin Yapısı ve Şartları:
Hutbe genellikle iki bölümden oluşur. İmem minbere çıkarak oturur, ezan okunur, sonra ayağa kalkarak hutbeyi okur.
Bölüm Özellikler:
Birinci Bölüm Hamd, sena, kelime-i şehadet, salavat ve genellikle o haftanın belirlenen ana temasının işlenmesi.
İkinci Bölüm Kısa bir dua, Allah’a ve Peygamber’e (SAV) bağlılık çağrısı. İmam, bu iki bölüm arasında kısa bir süre oturur.
3. Hutbenin geçerli olması için temel şartlar:
- Namaz Vaktinde Olmalı: Hutbe, öğle namazı vakti girdikten sonra okunmalıdır.
- Arapça Olmalı (Başlangıçta): Hanefilere göre, hutbenin başlangıcında Allah’a hamd, şehadet ve salavat gibi rükünlerin Arapça olması şarttır. Hutbenin içeriği ise cemaatin anlayacağı dilde verilebilir.
- Cemaatin Huzurunda Olmalı: En azından Cuma namazının sahih olması için gerekli olan asgari cemaat sayısı hutbede bulunmalıdır.
- Hutbenin İçeriği ve Amacı
Hutbelerin temel amacı, cemaati eğitmek ve onlara rehberlik etmektir. İçerikte genelde şu konulara yer verilir:
Cuma gününün iki önemli manevi noktası olan Kehf Suresi’nin fazileti ve Saat-i İcabe (Duaların Kabul Vakti) hakkındaki detayları:
Kehf Suresi’nin Fazileti
Kehf Suresi (Mağara Suresi), Kur’an-ı Kerim’in 18. suresidir. Cuma günü veya gecesi bu sureyi okumak, Peygamber Efendimiz (SAV) tarafından teşvik edilmiş ve büyük faziletleri olduğu bildirilmiştir.Hadislerdeki Fazileti:
Peygamber Efendimiz (SAV) buyuruyor ki:
- İki Cuma Arasını Aydınlatır:
Kim Cuma günü Kehf Suresi’ni okursa, iki Cuma arasında ona bir nur (ışık) olur.” (Beyhakî, Sünen; Daremi, Fedâilu’l-Kur’ân, 17)
- Deccal Fitnesinden Korur:
“Sizden kim Deccal’e ulaşırsa, Kehf Suresi’nin ilk on ayetini ondan korunmak için okusun. Çünkü o ayetler, Deccal’in fitnesinden koruyucudur.” (Müslim, Müsâfirîn, 257)Neden Kehf Suresi?
Kehf Suresi, içinde dört temel konuyu barındırır ve bu hikayelerle inananlara fitne ve zorluklar karşısında direnme gücü verir:
- Ashab-ı Kehf (Mağara Arkadaşları): İnançları uğruna zalim bir yönetimden kaçıp mağaraya sığınan gençlerin kıssası. (Fitne karşısında imanı koruma.)
- İki Bahçe Sahibi: Allah’ın verdiği nimetlerle şımaran ve şükürsüz davranan zengin adamın kıssası. (Dünya malının fitnesi.)
- Musa (a.s) ve Hızır (a.s) Kıssası: Görünürde kötü olan olayların arkasındaki ilahi hikmetlerin anlatılması. (Bilginin fitnesi ve hikmet arayışı.)
- Zulkarneyn’in Seyahati: Yecüc ve Mecüc’e karşı set inşa eden adil hükümdarın kıssası. (Gücün fitnesi ve adaleti sağlama.)
Saat-i İcabe (Duaların Kabul Vakti):
Saat-i İcabe, Cuma günü içerisinde duaların Allah katında kabul edilme ihtimalinin en yüksek olduğu rivayet edilen mübarek bir vakittir. Peygamber Efendimiz (SAV) bu vakitten bahsetmiştir:
“Cuma gününde bir zaman vardır ki, şayet bir Müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah’tan bir şey isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir.” (Buhârî, Cuma, 37; Müslim, Cuma, 15)Saat-i İcabe’nin Ne Zaman Olduğuna Dair Görüşler:
Bu vaktin tam olarak hangi saat olduğu konusunda âlimler arasında farklı görüşler bulunmaktadır, çünkü hadislerde kesin bir saat belirtilmemiştir. Başlıca iki kuvvetli görüş şunlardır:
- Görüş: Kuşluk Vakti ile Öğle Arası
- Bu görüşe göre: O vakit, imamın minbere çıkıp hutbeye başladığı an ile namazın bitimi arasındadır.
- Bu sebeple Müslümanlar, hutbeyi dikkatle dinlemeye ve namazdan sonra hemen dua etmeye özen göstermelidir.
2. Görüş: İkindi Namazı ile Güneş Batımı Arası (En Güçlü Görüş)
- Bu görüş, Hanbeli ve Şafii mezheplerinde daha yaygındır ve pek çok hadisle desteklenir: O vakit, ikindi namazından sonra güneşin batışına kadar olan süredir.
- Bu süre zarfında namaz kılınmasa bile dua ve zikirle meşgul olmak, bu mübarek vakti değerlendirmenin en faziletli yollarından biri kabul edilir.
Yapılması Gerekenler: Müslümanlar, bu vaktin kesin zamanını bilemedikleri için, Cuma gününün tamamını, özellikle de ikindi ile akşam arasındaki zaman dilimini şu şekilde değerlendirmeye çalışırlar:
- Bol bol dua etmek.
- Zikir ve tesbihat yapmak.
- Peygamber Efendimiz’e (SAV) salavat getirmek.
- Tövbe ve istiğfar etmek.
Bu iki önemli uygulama (Kehf Suresi ve Saat-i İcabe), Cuma gününün manevi bereketini artırmanın en güzel yollarındandır.
Ancak hadisin Arapça metnindeki bazı lafız farklılıkları (özellikle “okumak” fiilinin kullanımında) ve farklı rivayetlerdeki ufak tefek eklemeler nedeniyle, aynı hadisin farklı tercümelerinde “ezberlesin” veya “yanında bulundursun” gibi anlamlara gelen ifadeler de kullanılabilmektedir.
Hadisin Kaynağı ve Farklı Lafızları:
Bu hadis, başta Müslim olmak üzere, Tirmizî, Ebû Dâvûd ve İbn Mâce gibi önemli hadis kitaplarında rivayet edilmiştir.
- Müslim’deki (2503) temel rivayet şöyledir: Hadiste, Deccal’den bahsedildikten sonra şöyle denir: “Sizden kim o (Deccal) ile karşılaşırsa, Kehf Suresi’nin başlangıcını (evvelinden) ona karşı okusun (veya ondan ezberlesin).”
- Tirmizî’deki (2163) bir rivayet ise şöyledir: “Kim Kehf Suresi’nin ilk on ayetini ezberlerse, Deccal’ın fitnesinden korunmuş olur.
- Mealin Analizi: “Okumak” ve “Ezberlemek” Mealde geçen “okusun” ifadesi, hadisin lafzına (yani kelime kelime metnine) yakın bir tercümedir ve doğrudur.
Ancak İslami literatürde hadis metninin yorumu (şerhi) yapılırken, bu fiilin sadece o an yüksek sesle okumak anlamına gelmeyip, aynı zamanda o ayetleri ezberleyip, manasını bilip hayatına tatbik ederek hazırlıklı olmak anlamına geldiği vurgulanır. - Özetle
- Mealdeki ifade: “Ona karşı (ondan korunmak için) okusun. İlk on ayetini ezberlesin.”
- Anlamı: Hadisin lafzına en yakın ve en yaygın tercümesidir. Hadisin amacına ve farklı rivayetlere (Tirmiz’i) uygun bir tercümedir.
- Kaynak yorum: Müslim ve Ebu Davud gibi kaynaklardaki lafızlardan yola çıkılarak verilir. Korunmanın ancak ezberle ve sürekli hatırlamayla mümkün olacağı yorumunu içerir.