Kutlamaya mı Geldik, Yoksa Düşünmeye mi?
Her yıl 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü, gerçekten kutlamaya değer mi?
Kadınlar hâlâ eşitsizlik, şiddet, ayrımcılık ve adaletsizlikle mücadele ediyor. Böyle bir ortamda, bu günü bayram gibi kutlamak ne kadar anlamlı?
Asıl mesele şu: Kadınlar insan gibi değer gördüğünde mi kutlama yapmalıyız, yoksa bugünü kutlamaktan önce çözmemiz gereken sorunlar mı var?
1. Kadınlar Gününü Kutlamak Gerçekten Caiz mi?
🔹 Dini ve toplumsal açıdan bu günün anlamı ne?
🔹 Kutlamalar gerçekten kadınların haklarını korumaya katkı sağlıyor mu, yoksa bir illüzyon mu yaratıyor?
Kimileri için bu gün, kadınların haklarını savunma günü.
Ancak, birçok kadın için bu sadece sembolik bir kutlama. Gerçek değişim olmadan, kutlamaların anlamı var mı?
2. Kadınların Yaşadığı Gerçekler: Kutlama mı, Yoksa Mücadele mi?
Bugün hâlâ:
✔ Tecavüze uğrayan kadınlar suçlanıyor.
✔ Şiddet gören kadınlar susturuluyor.
✔ Erkeklerin hataları hoş görülürken, kadınların hataları en ağır şekilde cezalandırılıyor.
✔ Kadın bedeni ticari bir meta haline getiriliyor.
✔ Dini gerekçelerle kadınlar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor.
Bu gerçekler ortadayken, kadınlar neyi kutluyor?
3. Kadın Hakları Savunuluyor mu, Yoksa Sadece Sözde mi?
Kadın haklarını savunduğunu iddia edenler gerçekten bir şey yapıyor mu?
❓ Yoksa bu sadece göstermelik bir dayanışma mı?
❓ Kadınların gerçek anlamda haklarını alabilmesi için ne yapılmalı?
Unutmayalım:
Kadınlar, haklarını almazsa, kimse onlara bunu hediye etmeyecek.
Sonuç: Kutlamaktan Önce Düşünmemiz Gerekenler
Bugün bir kutlama mı yapacağız?
Yoksa kadınların gerçekten hak ettikleri eşitliği ve adaleti sağlayabilmek için düşünmeye mi başlayacağız?
🔴 Kadınlar, kutlamaya değer bir hayat yaşamak için ne zaman gerçekten mücadele edecek?..