Kur’an’ın ayetleri, bazen yüzeyde basit gibi görünür, ama derin bir tefekkür kapısı aralar. Necm Suresi 43. ayette geçen “Sen dağları hareketsiz zannedersin” ifadesi, gözle gördüğümüz ile hakikat arasındaki farkı düşündürür. İnsan gözü dağları devasa ve sabit olarak algılar; fakat hakikat çok daha geniş bir perspektif sunar.
Evrenin büyüklüğü ve düzeni, insanoğlunu her devirde hayran bırakmıştır. İster gökyüzüne çıplak gözle bakan bir bedevi olsun, isterse uzayın derinliklerini araştıran bir bilim insanı, ortak bir hayret duygusunda buluşurlar: “Bu muazzam düzen nasıl bu kadar kusursuz işliyor?” Kur’an-ı Kerim, bu evrensel hayreti anlamlandıracak şekilde insan aklını göklere ve yere çevirmiştir. Talak Suresi’nin 12. ayeti de tam olarak bu çağrıya odaklanır.
“Bismillahirrahmanirrahim”: “Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla”
Nebe Suresi, Kur’an’ın 78. suresidir ve 40 ayetten oluşmaktadır. Surenin başında, insanların ayrılığa düştükleri büyük olaylardan haberler sordukları dikkati çeker. Hemen, ardından insanları aydınlatıcı cevaplar getirir ve Allah’ın kudretini ve yaratma sanatını gösteren çeşitli örneklerle insanları düşünmeye çağırır.