Tûr Suresi’nin son bölümü (44–49. ayetler), Kur’an’ın insanın kalbine dokunan uyarılarındandır.
Burada inkârcıların, apaçık deliller karşısında bile direnişlerini sürdürmeleri anlatılır. Aynı zamanda Resûl’e “sabır ve tesbih” emriyle teselli verilir. Bu ayetler, hem inkarın nasıl bir körlük olduğunu, hem de iman eden için bekleyişin ve sabrın nasıl bir ibadet olduğunu düşündürür.
İslam’da ilahi hidayet ve insan sorumluluğu, tarih boyunca çeşitli yorumlar ve tartışmalara konu olmuştur. Özellikle alın yazısı anlayışı, Allah’a şirk koşanlar tarafından ileri sürülen bir argüman olarak, insanın kaderi ve iradesi üzerine derin düşüncelere yol açmıştır. Bu yazıda, Kuran’ın Nahl Suresi’nde geçen ilgili ayetler üzerinden, ilahi hidayetin doğası ve insanın sorumluluğu konuları ele alınacaktır.