Kategori arşivi: KUR’AN BİZE NE DİYOR?

YEDİ KAT GÖK VE İLAHİ KUDRETİN TEBLİĞİ: TALAK SURESİ 12. AYETİN ANLAM YOLCULUĞU

Giriş

Evrenin büyüklüğü ve düzeni, insanoğlunu her devirde hayran bırakmıştır. İster gökyüzüne çıplak gözle bakan bir bedevi olsun, isterse uzayın derinliklerini araştıran bir bilim insanı, ortak bir hayret duygusunda buluşurlar: “Bu muazzam düzen nasıl bu kadar kusursuz işliyor?” Kur’an-ı Kerim, bu evrensel hayreti anlamlandıracak şekilde insan aklını göklere ve yere çevirmiştir. Talak Suresi’nin 12. ayeti de tam olarak bu çağrıya odaklanır.

YEDİ KAT GÖK VE İLAHİ KUDRETİN TEBLİĞİ: TALAK SURESİ 12. AYETİN ANLAM YOLCULUĞU yazısının devamı

MÜ’MİN SURESİ 19-22. AYETLERİN MEALİ VE TEFSİRİ

Her dönemde insanlar arasında adalet, güç ve inanç meseleleri tartışılmıştır. Kimileri adaleti yalnızca görünür mahkemelerde ararken, kimileri içsel bir terazinin varlığına inanır. Kur’an, bu terazinin merkezine Allah’ın mutlak bilgeliğini ve adaletini yerleştirir. Mü’min Suresi’nin 19–22. ayetleri, yalnızca bireysel ahlaka değil, toplumların yükseliş ve çöküşüne dair de evrensel uyarılar içerir.

MÜ’MİN SURESİ 19-22. AYETLERİN MEALİ VE TEFSİRİ yazısının devamı

Nisa Suresi 34. Ayette Kadınların Dövülmesi mi Emrediliyor?

Giriş: İslam’da Aile İçindeki Roller

Erkeğin eşini dövmesi aile içi düzen ve huzurun sağlanmasına katkıda bulunabilir mi? Nisa Suresi 34. Ayet aile içinde düzenin ve huzurun sağlanması için nasıl bir çözüm sunuyor, olabilir?

Nisa Suresi 34. Ayette Kadınların Dövülmesi mi Emrediliyor? yazısının devamı

KEHF SURESİ 60-82 AYETLERİN MEALİ VE TEFSİRİ

Bir insan, yeryüzünde insanlardan ve şeytanlardan olmak üzere birçok şer gruplarıyla yaşamaktadır. Bu şer gruplarının ne zaman, nerede, nasıl yoluna çıkacağını bilemez. Kendini bunlardan kendi imkanlarıyla koruyamaz. Allah mümin kulunu korur fakat mümin kulu bunu fark edemez. Bu yazıda bu konuyla ilgili ayetleri ve açıklamaları bulacaksınız.

KEHF SURESİ 60-82 AYETLERİN MEALİ VE TEFSİRİ yazısının devamı

KISACA DİNDE BİDAT NEDİR?

Bidat  Asr-ı saâdet’ten sonra ortaya çıkan bir kavramdır. Şer’i delile dayanmaz. Bidat Arapça’da “icat etmek” daha önce benzeri bulunmayan sonradan ortaya çıkan inanç, ibadet ve uygulama anlamına gelir. Sonradan ortaya çıkmış bazı uygulamaların Kitab’a ve sünnete aykırı olduğu ifade edilir. Bu açıdan bidat’ın ne olduğunun bilinmesi gerekir. Bu yazıda bidat konusunda kısa ve açıklayıcı bir yorum sunulacaktır.

KISACA DİNDE BİDAT NEDİR? yazısının devamı

MEZHEPLER VE GÖRÜŞ AYRILIKLARI ARASINDA BİRLEŞTİRİCİ BİR TARTIŞMA ORTAMI OLUŞTURULABİLİR

Hadislerin, Kur’an’ı anlama sürecindeki rolü hakkında farklı görüşler mevcut. Ancak bu görüş ayrılıkları, İslam toplumunda bir ayrışma ve çatışma sebebi olmak zorunda değildir. Tam tersine, bunlar İslam’ın düşünce zenginliğini ve farklı bakış açılarının bir arada var olabilme imkanını gösterir. Bu yazıda İslam toplumundaki farklı yaklaşımların nasıl birleştirici olabileceği ele alınacaktır.

MEZHEPLER VE GÖRÜŞ AYRILIKLARI ARASINDA BİRLEŞTİRİCİ BİR TARTIŞMA ORTAMI OLUŞTURULABİLİR yazısının devamı

İSLAMİ PERSPEKTİFTEN KADER VE ÖZGÜR İRADE

İnsanlık tarihi boyunca, kader, özgür irade ve Allah’ın bilgisi gibi konular insanların zihinlerini meşgul etmiştir. Özellikle Allah’ın her şeyi önceden bilmesiyle insanın özgür iradesi arasındaki ilişki, çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Bu yazıda Allah’ın bilgisi ve insanın özgür iradesi arasındaki ilişkiyi anlamakiçin İslami perspektiften bir bakış açısı sunacağız.

İSLAMİ PERSPEKTİFTEN KADER VE ÖZGÜR İRADE yazısının devamı

SAKAL KOYMANIN VE SAKAL KESMENİN DİNİ HÜKMÜ: “KUR’AN, HADİS VE MEZHEPLER IŞIĞINDA”

📚 1. Sakalın Dindeki Yeri: Kur’an ve Hadis Perspektifi

Kur’an-ı Kerîm’de sakal bırakmak ya da kesmekle ilgili doğrudan bir emir ya da yasak yer almaz. Sakal yalnızca Tâhâ Suresi 94. ayette Harun peygamberin “Sakalımı ve başımı çekme” sözüyle bir durum aktarımı olarak geçer. Bu ifade, herhangi bir dinî yükümlülük değil, bir olayın anlatımıdır.

Hadislerde ise “bıyığı kısaltın, sakalı uzatın” şeklinde rivayetler yer alır (örneğin: Buhârî, Libâs 63; Müslim, Tahâret 56). Bu tür hadislerde Peygamberimizin müşriklere benzememe, kişisel temizlik ve aidiyet farkı oluşturma amacıyla böyle bir tavsiyede bulunduğu anlaşılır.

SAKAL KOYMANIN VE SAKAL KESMENİN DİNİ HÜKMÜ: “KUR’AN, HADİS VE MEZHEPLER IŞIĞINDA” yazısının devamı

BANA KULLUK ETMEYİN, RABBİNİZE HALİS KULLAR OLUN – DİNDE ARACILIK VE YETKİ SINIRLARI

“Dinî otorite, insanlara boyun eğdirmek için değil; insanları Allah’a yöneltmek için vardır.”
Bir Din Aliminin İlahi Kitabı Okuyup Halkı Allah’a Yönlendirdiği Sahne

Giriş

İnsanlık tarihi boyunca peygamberlerin gönderiliş amacı, insanları Allah’a kulluğa davet etmek olmuştur. Ancak zamanla bazı dinî önderler, kendilerine “aracı” veya “yetki sahibi” bir konum biçerek bu çağrıyı gölgelemişlerdir. Âl-i İmrân Suresi’nin 79. ayeti, dinin özüne dair bu temel sapmayı açık bir şekilde reddeder. Bu yazıda, bu ayetin tefsirinden yola çıkarak peygamberin rolü, kulun sorumluluğu ve dinî otoritenin sınırları üzerine bir düşünce yürütülecektir.

BANA KULLUK ETMEYİN, RABBİNİZE HALİS KULLAR OLUN – DİNDE ARACILIK VE YETKİ SINIRLARI yazısının devamı

ZUHRUF SURESİ 18. AYET IŞIĞINDA KADIN EĞİTİMİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Kur’an’da kadın, edilgen değil; inanan, düşünen, sorgulayan ve mücadele eden bir birey olarak yer alır.
“Sesi bastırılan ama ifade hakkı için direnen bir kadının soyut illüstrasyonu – Zuhruf Suresi 18″

Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetleri, sadece indirildikleri çağın değil, bütün çağların yaralı yönlerine dokunur. Zuhruf Suresi’nin 18. ayeti de böyle bir ayettir. Kadına dair kültürel kalıpları sorgulayan bu ayet, kız çocuklarının süs içinde yetiştirilmelerindeki kötü niyete değinir. Kadının süs değil, ses olması gerektiği öğütlenir.

Zuhruf Suresi 18. ayet, kadının süslenmiş, suskun değil, bilinçli ve söz sahibi bir birey olması gerektiğini vurgular. Bu yazı, Kur’an’ın kadına bakışını modern bağlamda değerlendiriyor.

ZUHRUF SURESİ 18. AYET IŞIĞINDA KADIN EĞİTİMİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ yazısının devamı